Şahin beyin şehadetinin on dördüncü yıldönümünde, 28 Mart 934 tarihinde yapılan ihtifalda Ali Nadi Bey tarafından şu nutuk söylenmiştir:

Aziz arkadaşlar:

Bugün Şehit Şahinin yurdu ve milleti uğruna temiz kanını akıttığı günün on dördüncü yıldönümüdür. Bu mukaddes Şehidin ulu hatırasını tebcil için burada toplanmış bulunuyoruz.

Gaziantep müdafaasının canlı bir kalesi olan kahraman Şahinin aziz hatırası yurdumuzun her yanında her Türkün gönlünde yaşarken bu büyük Türk fedaîsinin hayatı hakkında birkaç söz söylemek isterim:

Şahin bey kimdir?

Şahin, Antep şahikasının Elbeyli oğlu yuvasında doğmuş; asker olarak gittiği Yemen ellerinde vatanı için kanat germiş gösterdiği yararlıklarla Zabıt olmuştu.

Büyük Cihan harbinde Çanakkale, Romanya, Filistin cephelerinde çalışmış ve son bozgunda esir düşmüştü.

336 senesi ikinci Kânununda idi. Şahin bey esaretten dönmüş, hür ve yücelerde dalgalanır görmek istediği şanlı bayrağına, burcu kokulu toprağına kavuşmak için koşmuş, fakat ana yurdunu Fransız zulüm ve işgali altında bulmuştu.

Asıl adı Sait olan bu kıymetli genç, her vakit yücelerden uçmak isteyen asil ruhuna adını da uydurmuş; Şahin lakabını almış, daha esaret yorgunluğunu çıkarmadan, hatta çoluk çocu­ğunu bir eve yerleştirmeden Müdafaa-i hukuk cemiyetince memur edildiği Antep-Kilis yolu Kuva-i milliye kumandanlığı ile millî savaşa koşmuştu.

Hem yüksek bir hatip hem muktedir bir zabit ve hakikaten fedakâr bir kahraman olan Şahin, milli vazifesine başlarken arkadaşlarına: (Düşman arabaları cesedimi çiğnemedikçe Fransız kuvvetleri Antep’e giremez) demişti.

Yokluklar içinde, sarsılmaz azmi iradesi ve kahraman şahsiyeti ile civar köylerden millî kuvvetler teşkil etmiş ve bununla Kilis-Antep yolunu kesmiş, Antep’te mahsur Fransız kuvvetlerine yardıma koşan düşman kuvvetlerini birkaç defalar geri püskürtmüş ve millî iman dolu göğüslerin, toplar, süngüler ve kurşunlara nasıl galebe çaldığını bütün cihana bir kere daha ispat etmişti.

25 Mart’a kadar devam eden bu kahramanca müdafaa Miralay Anderya kumandasında 3 tabur piyade 2 bölük süvari bir batarya toptan mürekkep koca bir kuvva-i seferiyeye üç gün üç gece daha karşı koymuş ve en nihayet Elmalı sırtlarında son hattı müdafaasının da çözüldüğünü görünce evvelce verdiği sözünde durmuş; tek başına bu koca ordu ile süngüleninceye kadar aslanlar gibi döğüşmüş ve hakikaten düşman arabaları o mübarek cesedi çiğnemeden Antep’e girememişti.

İşte şehadetinin 14’üncü yılını taziz için toplandığımız kahraman budur.

Bu millî kahramanın ve millî savaşta yurtları uğrunda kanlarını akıtan bütün aziz şehitlerimizin yüksek hatıralar önünde hürmetle eğilir ve bütün arkadaşlarımın bir dakika sükût etmelerini rica ederim.