(1)

Şu kanlı sahne-i harpten çekin kenâre beni!

Gelip gelip boğuyor (dâne)ler gubare beni

Fakat götürmeyiniz hastaneye.. Zira:

Felek doyurmadı halâ bu kârü-zare beni.

Şehit olur giderim ak yüzümle (Allah)ıma,

Ölüm de saptıramaz vadii firâre beni.

Daha döğüşmek için var yürekte (çok atar)ım

Ne çare sarstı tamamen şu kanlı yâre beni

Basın hücumu aman! (Allah Allah) âvâzı

Huzûr ile götürür sûyi Girdigâre beni.

Vakit yaklaşıyor.. Öldüğümde kardeşler!

Haber verin anama defnedip mezare beni:

Selâm söyliye benden yavukluma bari...

Kader cihanda kavuşturmadı o yâre beni.

Ş. Sabri YENER

FOTOĞRAF 3: Aziz şehidin cenaze merasimi

(1) Söylemez Mahmut Kilis—Antep yolundaki "Akbaba"da 22 Mayıs 1920'de şehit oldu. Güzel İngilizce ve Ermenice bilirdi. Ağır başlı, karakterli, sempatik, kültürlü bir gençti. Cenazesi haftalarca şehit düştüğü yerde kaldı. Fransızlarla 20 gün için yapılan mütarekede Mahmut'un dağılmış cesedi, Fransızlardan alınan malûmat üzerine gömüldüğü yerden çıkarılıp getirildi. Kardaşı merhum Doktor İbrahim onu tırnaklarından tanıdı. Çünkü tırnaklarına çok derin kesermiş. Antep gençliği ona büyük bir ihtifal yaptı. Tabutu başında ağlandı, söylendi. Matem havaları terennüm edildi. Mersiyeler okundu. Bende o zaman bunu onun dilinden söyledim.

FOTOĞRAF 4