18 Numaralı Musiki Mecmuasının 20 inci sayfasında, şunları okuyoruz:

“- Mehmet Bey (Ayıntabî), Antep’te doğmuş, İstanbul’da yerleşmiştir. Alaybeyleri zümresindendir. Dördüncü Sultan Mehmet (1648-1687) devrinde meşhur olmuştur. Musiki’yi, bu sanatın üstadlarından tahsil ederek kendiside üstad payesine erişmiş, hatta zamanındaki musikişinasların ilim ve amel bakımından en yükseği olarak tanınmıştır. Sesi güzel ve dokunaklı idi. Evc makamından (Türkî darp) usulünde olmak üzere (Gulâm Şâdî)nin (Kâr-ı Geysû) sına nazire diyerek bestelediği Kâr’ın Farsça güftesi şudur:

Peri veş dil-i divane mî keşed hûyeş

Ki nîst hadd-i beşer seyr ü dîden-i rûyeş

Hüseynî makamından Nîm-sakil usulündeki diğer kâr’ının yine Farsça olan güftesi şudur:

Khiz ve cilve âb kün servi çemen-tırazrâ

Âb-ü hava ziyade kün bağçe-i niyazrâ

Bunlardan başka Kâr, Nakş, Murabba (Yani beste) ve şarkı olmak üzere 100’den ziyade eseri vardır. Eserlerin çoğu, meşhur bestekârların parçalarına naziredir, ama taklidin, asıldan aşağı kalacağı hakkındaki kaaidenin yanlışlığını isbat edecek kadar güzeldir...

Mehmet Bey Ayıntabî hakkındaki bu bilgi, yine Musiki Mecmuasının 9 uncu sayısının 19 uncu sayfasında belirtildiği üzere.

“(Şeyh-ül-Islâm Esat Efendi)nin:

(Atrab-ül-âsâr fî Tezkiret’i urefâ-il-edvâr) adlı eserinin bu günkü Türkçemize tercümesinin (M) harfinden alınmıştır.

Bu eserin nüshaları Yıldız Kütüphanesinde Hal Tercümeleri kısmının 13 üncü numarasında ve Hâlis Efendi Kütüphanesinin 1594 numarasında kayıtlı olduğu, yine aynı mecmuanın aynı sayfasından belirtilmektedir.

Takriben bundan (371) sene evvel yaşamış olan Mehmet Bey Ayıntabi’nin zamanıza ulaşmış olan Mehmet Bey Ayıntabi’nin zamanımıza ulaşmış olan Hafif Usulü’ndeki (Kâr’ı Behişt) adlı Irak Makamı’ndaki Kârı (Kâr: Türk Musikisinde beste şekillerinin en büyük olanıdır. Gaziantep Türk Musikisi Cemiyetinde mevcuttur. Bu eseri, Gazianteb’in meşhur oparatörlerinden Dr. Cemil Özbal’ın, Bestekâr (Ali Rifat) veyahut (Rauf Yekta) dan aldığı rivayet edilmektedir.

Aynı eser (Dr. Suphi Ezgi)’nin (Türk Musikisi Nazariyatı) adlı eserinde de ve biraz denişik bir halde mevcuttur.

Güftesi yine Fars’ça olan bu (Kâr-ı Behişt) Gaziantep Türk Musikisi Cemiyetinin haftada iki defa mutad toplantısında geçilmek suretile üzerinde çalışılmaktadır. Cemiyetin yakında vereceği büyük konserde bize büyük bestekârımızın bu eserini dinletecek olan genç müzisyenlerimizin konserini hasretle beklemekteyiz.

Gerek Kâr’ı Behişt’in güftesi gerek yukarıda geçen iki güfte Farsça olduğu için kelimelerde tahrifat ta yapılmış olması dolaysile Türkçelerini açıklamak mümkün olamamıştır.

Bana bu malûmatı ve bu musiki mecmuasını veren ilkokuldaki zeki talebelerimden hâlen Gaziantep İnhisarlar Başmüdürlüğü Muhasebecisi (Ali Çelikbaş)’a teşekkür ederim. Ali Çelikbaş aynı zamanda Gaziantep Türk Musikisi Cemiyetinin Müzik Hocasıdır.

14 Mart 1958

Şakir Sabri YENER