Evvel zaman içinde kelle koltuk içinde, tellallık yapariken, sıçan çizme içinde, berberlik eder iken, ben anamın, anam benim beşiğimi tıngır mıngır sallar iken, zengin bir şeyh varmış. Ama lakin bundan ne avradının haberi varmış, ne de gonu komşusunun haberi varmış. Bu şıhın avradı kakmış bir gün hamama getmiş. Hamama gettiği kimi hangi curunun öğüne vardıysa, yeri ordan pis avrat dey gennini sürmüşler. Avratda arığın pis suyuna yıhanıp eve gelmiş. Eve geldiği kimi kocası Şıha ne olucu benim halım? Dey, hamamdan gennini nasıl sürdüklerini anlarmış. O zaman şıh arvadına: Dünyalık mı istiyorsun? Yoksa ahiretlik mi istersin? diye sormuş. Avrad da ben beyle rezil olduktan sonra ahiretliği neyleyim? diye cevap vermiş. Şıh da bunun üstüne avradına demişki; isteme arvat dünyalık, neyin eşik ki demiş. Avratda, böyle irezillik içinde irhat edemedikten sona Ahiretliği neyleyim demiş, Şıh da sen bilirsin avrad deyip guyunun başına varmış, Guyunun başına vardığı kimi kuyudan bir kova çekmiş, guyudan kova çekdiği kimi avrat şaşırmış, nen şaşırmasın? Kovanın içi altın doluymuş. Şıh guyudan bir guva altın daha çıkarmış. Artık şıh guyudan su yerine altın çekmiye başlamış Şıh birgaç tane guva altın daha çekmiş, Sonra avradına dönmüş demişki: Söyle avrad ne istersin bu dünya da demiş Avrad, bana bir cami ile bir hamam yaptır demiş Şıh da pekey avrad deyip hamamla camiyi yapdırmaya başlamış. Cami ile hamam yapılırken, şıh her gün öğleden sonra yapı yerine gelir, orada ikindi namazını gılarmış Aşam ezeni de olduğu kimi oturduğu

postun altından paraları çıkarır çıkarır işçilerin parasını verirmiş. Ameleler bunu çok merak edip, birgüıı şıh namaza durduğu anda zaar burda gömme var deyi posdu galdırmışlar Birde bakmışlarki posdun altı yılan çıyan dolu. O zaman şıhın büyük bir adam olduğunu anlamışlar. Bu şıh beyle beyle hamam ile camiyi yapdırmış. Hamam yapıldıktan sonra şıh hamamın gazaııını odunsuz gızdırmıya başlamış. Şıhın oğlu bir gün merak edip gazanın nasıl gızdığına bakmıya getmiş O zaman şıh oğluna oğlum senin neyine gerek, gazan nasıl gızarsa gızar demiş. Oğlan babasının sözünü dinlemeyip gedip bakmış. Baktığında birde ne görsün? Koskoca gazanı bir tane küçücük mum gızdırıy. Oğlan hayret edip babasına bu gosgoca gazanı bu güçcücük mum mu gızdırıy? demiş O zaman babası, oğlum ben sana oraya bakma dedim sen oruya bakdın beni mahvettin demiş. O günden sona o hamamın suyu gızmamış Şıh da hamamı hayrine başkasına verip, başka yere göç etmiş.

Not: Gaziantep’te yaygın olan bu masalı 1960 yılında 76 yaşında Hamide Demirden tesbit eden Gaziantep Lisesi orta kısım 3-E öğrencilerinden Ömer Arpacıoğlu’dur.