-Kubbe-i hadra karşısında-

Bu yeşil kubbenin altındaki zat-ı vâlâ

Mütefekkir, mütebahhir Hazreti Mevlâna

Ebediyetten alıp aşkının öz mayesini

İki dünya izzetiyle buldu son gayesini

Vecd içinde eriyip buldu (hayat) züptesini

Aşk içinde yükselip bulda (beka) rütbesini.

Geçti ilmi o, (Ledün) ilmine mashar oldu

Erdi sır ilmine gönlüne hikmet doldu.

Bürünür öğle gezerdi bir fakir kisfesine

Vasıl oldu aşk ı hak rütbesinin zirvesine

İzzeti hak layezeldir kimde eylerse zuhur

İki alem izzetidir o tecellîdeki nur

Geçmedi ömrü onun bir dem için beyhude

Her demi haşşet içinde gönlü daim (hu) da

Bu nefes her kime aksetse olurdu hayran

Hu deyip cezbelenir aşkla ederdi devran

Bu nefes vüs’hat alıp feyzi çoğaldı her gâh

Bu nefesle toplanıp oldu müıüdan, dergâh

Coştururdu bu nefes (ney) den akıp insanı

Döndürürdü bu nefes aşk saçarak ihvanı

Bu nefeste buldu ihvan zevki aşk, rah-ı necat

Bu nefes aşıka sanki nefha-i sır-ı hayat

Bu nefes sur kesilir (hu) dan alır kuvvetini

Bu nefes ruh kesilir (hay) dan alır kudretini

Bu kuvvet zerkediyor kadraya umman fikrini

Bu kudret nefhediyor aşıka aşkın sırrını

Bu kuvvetten fer alıp aşık sermest dönüyor

Şem’a-i kudrete pervane kesilmiş dönüyor

Dönüyor cümle felek kürıe i arz da dönüyor

Durmadan dağları deryaları hamil dönüyor

Dönüyor ay ve güneş hem nice yıldız dönüyor

Ne alemler mahrekinde intizamla dönüyor

Olarak kadıalar ummanına aşık dönüyor

Dönüyor cezbe-i rahmana tutulmuş dönüyor

Dönüyor gözle görülmez nice zerrat dönüyor

Cümlesi (aşk ı İlâhi) ye tâbi dönüyor.

M. K.