M. Ali Demir 1334 yılında Tuncel’inin Mazgirt ilçesine bağlı Muhundu bucağının Kızılkale köyünde doğmuştur. Köklü bir aileye mensuptur. Babası ihat bakıcısı Tosun Çavuş’un görevi sebebiyle Elâzığ’a bağlı ilçe ve bucakları gezmiş; köyünde başladığı ilkokulu da Pertek ilçesinde pekiyi derece ile bitirmiştir. Orta öğrenimini Elâzığ’da yapan M. Ali Demir, buradan da pekiyi derece ile mezun olmuştur. Ortaokul bitirince Bahriye Mektebi’ne müracaat etmiş fakat yaşı küçük olduğu için kabul edilmemiştir. Muallim Mektebine girme arzusu ise mezuniyet derecesi itibariyle, imtihansız kabul edilmiş ve Demir Sivas Muallim Mektebine devam etmiştir. Bütün öğrenim hayatında arkadaşları arasında temayüz etmiş, sosyal kollarda vazife almış, sınıf mümessilliklerini açık farkla kazanmış ve öğretmenleri tarafından takdir edilmiş olan M. Ali Demir’e henüz Sivas’ta öğrenici iken Öğretmen Okulunun on bin ciltlik kütüphanesi verilmiş ve bu ödevi halen Tunceli Maarif Müdürü bulunan arkadaşı Nazmi Işık’la beraber deruhte etmiştir.

1937-38 öğretim yılında Muallim Mektebinden pekiyi derece ile mezun olan M. Ali Demir, Erzincan Cumhuriyet İlkokulunda şevk ve imanla vazifesine başlamış, ilk yılda beşinci sınıfı okutmuştur. Burada kendisine bir muhit edinen genç öğretmen, sosyal kollarda görev almış, Orduevi’nde yapılan eğlenceleri organize etmek hususunda gösterdiği başarı, Tümen Kumandanın takdiriyle karşılanmıştır.

M. Ali Demir’in bütün emeli yüksek tahsil yapmaktı. Gazi Eğitim Enstitüsü Tarih Şubesi imtihanına da bunun için girmişti. Fakat sınav sonuçları alınmadan vatani vazifeye çağırılmış, yedek subaylığını yaparken yazılı imtihanları kazandığı bildirilerek sözlülere davet edilmiş, bunları da kazanmasına rağmen okula devamına Milli Savunma muvakkat etmemiştir. Ama uzun yazışmalardan sonra hakkının mahfuz kalmasını temin edebilmiştir.

Vatanî vazifesine Elâzığ 25’nci P. A. da başlayan Demir-bunu Göle İlçesinde ikmal etmiştir. Burada da üslerinin takdirine mazhar olacak şekilde kendisine verilen alay iaşe depo ve irtibat subaylığı vazifesini başarmıştır. İkinci Cihan savaşı dolayısıyla askerlik görevini 29 yaşında yapmış olması hesabıyla Gazi Eğitim Enstitüsündeki derslere bir buçuk ay geç başlamış fakat çalışkanlığı ile arkadaşlarına kavuşmuş ve öğretmenlerinin teveccühünü kazanmıştır. Aktes Nimet’le Hüseyin Namık Orkun iyi yetişmesi için çalışmışlar ve bu arada kendisine kitaplık kurma zevkini aşılamışlardır.

M. Ali Demir Eğitim Enstitüsünden 1943-44 yılında mezun olmuş ve Gaziantep Erkek Sanat Enstitüsü’ne tayin edilmiştir. Aynı öğretim yılında o zaman Akyol Mahallesinde Ali Güzel’in evinde bulunan- Erkek Sanat Enstitüsünden başka Lise, Kız Enstitüsü ve Ticaret Lisesi’nde Fransızca, Kimya, Türkçe, Tarih, Coğrafya dersleri okutmuş, büyük gazetelerden birkaçının muhabirliği ile Halk Dili’nin muharrirliğini yapmıştır.

1945 yılında M. Ali Demir Çocuk Esirgeme Kurumu’na kâtiplik vazifesin girmiş, iki sene sonra Kuruma başkan seçilmiştir. Aynı yıllarda Yardım sevenler Derneği ile Türk Hava Kurumunda da görev almıştır. Çocuk Esirgeme Kurumundaki faaliyeti bilhassa mühim olmuş, 13 lira 36 kuruşla teslim aldığı bu kuruma bir bina temini için uğraşmıştır.

1945 yılında Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Başkanı olan Muzaffer Canbolat’la bu teşebbüs için görüşmüş, yüz bin liralık yuva için 35 bin lira yardım alabilmiş, derhal işe girişerek Belediyeden bu günkü binanın arsasını temin etmiş, İki kat üzerinden projesini yaptırıp ihaleye çıkarmış ve 1949 yılında başlanan yapımın 1951 de bitirilmesini sağlamıştır. O zaman 435 bin liraya mal olan bu bina için M. Ali Demir, son beş defa Ankara’ya giderek yardım temin etmiştir. Binanın üçüncü katı da bilahere Kızılay’ın muavenetiyle ikmal edilmiştir.

M. Ali Demir, 1960 yılı 8 Temmuzuna kadar bu kurumda başkanlık etmiştir. Kurumu teftişe gelen müfettişlerinde ifade ettikleri gibi orası “Türkiye’nin örnek yuvalarından biridir” Bu dokuz yıl zarfında bine yakın yetim çocuğa bakılmış, yetiştirme yurtlarına sevk ile tahsillerini yapmaları temin edilmiştir. Bu hizmetlerinden dolayı Çocuk Esirgeme Kurumunun en büyük nişanı olan “Altın Madalya” ile taltif edilmiş, Brüksel’de yapılan beynelmilel kongreye katılmış, İsrafil Hükûmeti tarafından İsrafil’deki yuvaların durumu tetkik için davet edilmiştir.

M. Ali Demir, 1949 yılında Gaziantep Gençlik kulübünde idareci olarak çalışmış, kulübe maddi gelir temin etmiştir. 1950 yılında Öğretmenler Derneği Başkanlığını 840 lira ile teslim almış, on üç bin lira temin ederek Dai Ahmet Ağa bahçesinin arka tarafında bir lokal yaptırmak istemişse de bu iş iki arkadaşının çekimserliği yüzünden akim kalmıştır. 1950 yılında M. Ali Demir, 36 kişilik bir kafilesinin başında Lübnan’a geziye gitmiştir. 1956 yılında, 1953’te kurulmuş olan Öğretmenler Derneği Yapı Kooperatifi Başkanlığına getirilmiş ve öğretmen evlerinin devamını temin etmiştir.

1957 yılında Kızılay müfettişi Niyazi Gözenoğlu’nun ısrarı ile Kızılay Başkanlığını da üzerine almış ve yıllarca sürüncemede kalan Kızılay Şube binasını yaptırmıştır.

1947 yılında Erkek Sanat Enstitüsü Müdür Muavinliğine getirilmiş olan M. Ali Demir 1950 Eylül’ünde bu okulun müdürlüğüne tayin edilmiş, onu modern bir kültür yuvası hüviyetini sokacak eserlerle süslemiştir. Okul bahçesindeki Mithat Paşa, Fatih ve Atatürk büstleri bu cümledendir.

Sporcu Vali Cavit Kınay’ın devrinde Beden Eğitimi Müdürlüğüne getirilen Demir, iki yılda burada çalışmış ve kapalı spor salonunu ikmal etmiştir.

1954 Genel Seçimlerinde Millet Vekilliğine Tunceli’den adaylığını koymuş fakat 361 reyle seçimleri kaybetmiştir. 1957 de tekrar listede yer almış bu defada kazanamamıştır. 1960 da öğretmen olarak İstanbul’a naklini istemişse de Kütahya Erkek Sanat Enstitüsüne Müdür olarak tayin edilmiştir. Bir yıl içinde orayı da modernize etmek için çalışmış bu arada Atatürk büstü ile üç yüz kişilik bir salonu okula şahsi gayretiyle kazandırmıştır.

1947 de Gaziantep’te evlenmiştir. İki erkek, bir kız çocuğu vardır. En büyük çocuğu 14 yaşında olup Diyarbakır Kolejinde okumaktadır. Diğer oğlu 11 yaşında ve ilk okul son sınıftadır. Kızı ise beş yaşındadır.

M. Ali Demir çalışmaktan, hizmetten zevk duyar. Geniş muhitinde çok sevilir. İyilikten başka bir şey bilmeyen ahlak ve karaktere sahiptir.

K. A.