Türk folklor üstadlarından Sayın Ali Riza Yalgın 1928 yılında Gaziantep ilk tedrisat müfettişi idi.

O zaman Gaziantep bakkallarının mahralarında, Oğuz yazılarının izlerini taşıyan bir çok damgalar vardı. Bunlar Yalgın’ın dikkatini çekti, hepsinin fotoğraflarını aldı klişelerini yaptırdı. Numara sırasile, kimlere ait olduğunuda yazdı. İki kart üzerinde ki bu 52 damgayı, Maarif Vekiliği tarafından yayın (Türk Tarih, Arkeologya ve etnoğrafya) dergisinin 1936 tarihli 3. sayısının 193. tayfasında ve 1943’te Bursa’da basılan (Anadolu Türk Damgaları) adlı kitabında yayınlandı.

Ben 30 yıldır bu kitap ve derginin peşinde idim. 1959 Eylül ayında Tire’ye gitmiştim. Tire Müzesinde (Anadolu’da Türk damgaları) kitabını buldum. Müze Müdürü Faik Tokluoğlu’ya müteşekkirim.

Tireden Ankara’ya geçtim. Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi binasındaki Türk Tarih Kurumu kitaplığına uğradım. Sözü geçen Maarif Vekâleti Dergisinide buldum. Dergideki damgalar ve yazılarda kitaptakinin aynı!

Kitaptaki, damgalara ait izahları Tirede kopye etmiştim.

7 Ağustos 1960 Pazar günü Gazianteb’e geldim. Anteb’in bu en kıymetli Folklor unsuru damgaları ve izahlarını dergimizde yayınlamak istedim. Tirede ya da Ankara’da bu damgaların bir fotoğrafını aldırmayı akıl edememiştim. Yalnız yazılarını yayınlamak bir işe yaramazdı. Ömer Asım Bey üstadımıza yazdım. Bu damgaların bir fotoğrafının aldırılıp yollamasını rica ettim. Asım bey daha akıllı hareket etmiş. Maarif Vekaleti dergisinden bir tane satın almış, bana gönderdi, çok sevindim, 30 yıllık hasretine kavuştum.

Dergiyi başkanımız Avukat Hulûsi Yetkin’e verdim, Hulûsi Bey, iki kart üzerine sıkıştırılmış bu damgaları karışık buldu. Bunları bir hayli emek sarfiyla kopye etmek suretiyle bu net şekline koydu.

Bu damga ve yazıların, dergimize intikali için bana yardım eden Ömer Aksoy’a Faik Tokluoğlu’ya, Hulûsi Yetkin’e çok teşekkür ederim. Hele bu damgalar ki, bugün asıllarının yerlerinde yeller esmektedir. Vaktile hazırlayıp bize kıymetli bir folklore hazinesi miras bırakan Ali Rıza Yalgın’a ne kadar teşekkür etsek az.

Yalgına Antep’te müfettişlikle kaldığı 3 sene içinde Gaziantep Folkloru üzerinde adamakıllı çalıştı. (Cenupta Türkman oymakları) adlı 7 kitap yazdı. Hepisi resimli ve yerinde inceleme mahsulu. Hepisi basılmıştır. Sonra (Cenupta Çalgıcılar) adlı, yine resimli bir kitap yayınladı. 4 sayı (Bilgi) adlı aylık bir Folklor dergisi çıkardı. Şimdi ise İstanbul’da bir otel, köşesinde, şuurunu yarı kaybetmiş bir halde münzevi bir bekâr hayatı yaşamakda olduğunu, (Türk Folklor Araştırmaları) dergisi sahibi İhsan Hınçer’den öğrendim. Çok yazık!.. Şimdi Yalgının yazılarını veriyorum.

Şakir Sabri YENER