“Bugün bildiğimiz muharebelerin en fedakar ve on şiddetli olanları Antep’te ceregan etmektedir... ‘’Kahramanlık kanın fıtraten haiz olduğu kudretten gelir. Irkımızın kahramanlığına Gaziantep güzel bir nümune olmuştur...”

(İsmet İNÖNÜ)

23 Sene evvel bugün Gaziantepliler, her türlü yokluğu yenerek kadın, erkek, çoluk çocuk bütün evlatlarının çalışması ile yurt müdafaasının nasıl imkan altına alınabileceğini ve nasıl harikalar yaratılabileceğini isbat etmişlerdir. Bugün ne söylense ve ne yazılsa, o zafer destanlarının tarihi kalemizin burçları üzerinde ve gaza diyarının göklerinde dalgalanan akisleri kadar canlı olamaz. Bu destanların akisleri altında, altı bin şehidin kanı tüten, üstünde şanlı bir tarihin hatıraları dalgalanan şehitler abidesinin mermerlerine çarptıkça ‘’Çınarlı,, nın derinliklerinden yükselen seslerle birleşiyor:

Yaralanmış vatanın bağrını koştun, sardın.

Türklüğün, Türkiye’nin şanını sen kurtardın.

Öpüyor bayrağımın nurunu Gazi ağabi

Ey Ebedi yaşayan aziz ruhlar, yaşlı gözler ateşli sis dalgaları

Arasında yanarken siz memleket ufuklarında çalınan ölüm marşını susturdunuz.

Kaplamıştı gözleri kızıl bir ölüm sis bir korkunç uğultuydu işgalin musikisi

Diye ağlayan gönüller biraz sonlara:

İnkılap heykelini yükseltecek şaheser.

Gaziyurt dağlarından almak gerektir mermer

Türklük kabul etmedi bu ellerde lekeyi.

Süngü bu yerde çizdi hür yurdu hür ülkeyi.

Diye sevinç yaşları dökmeğe başladılar...

Ey yaşayan şehitlerin aziz ruhları! Siz Türk gücünün yalnız kuvvetli bir düşman gücüyle değil, bütün dünya gücüyle yarışa çıktığı bir sırada cephelerde zelzeleler yaratarak Gazi toprağı Türklüğe kaleye saldıranlara mezar yaptınız. Ve yiğitlik tarihini şerefle doldurunuz... siz topların ateşinden gözlerin kamaştığı, dağların bir kaç ağızlı yanar dağlar gibi dumanlarını ta gklere çıkardığı sıralarda Türk bayrağını o yanar dağlar üstünde dalgalandırmak için sıra sıra o dağlara hücum ederek beyaz kandiller gibi uçuşan şarapneller karşısında gülüyordunuz. Milleti diriltmek gibi kutsal bir gaye uğrunda hayata da gözlerinizi güle güle yumdunuz ve bize ölmez bir yurt yarattınız, şimdi bu ölmez yurdun her zerresinden şöyle bir ses yükseliyor:

Ölmez bu vatan farzı mahal ölse de hatta çekmez kürenin sırtı bu tabutu cesimi

Sevgili hemşehriler: Her zerresi mucizeler yaratan kahramanların kanıyla yoğrulmuş olan şu Atatürk bulvarından yükselen ulu Atamızın sözünü dinle: “Türküm diyen her şehir her kasaba ve en küçük Türk köyü Gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler..

Üzerinden büyük bir tarih akmış olan bu bulvarda şimdi teneffüs ettiğin hava şehre giren atlıların nal sesleri, kılıç şakırtıları ve yükselen yaşa avizeleriyle karışmış, bir havadır. Ey istiklal yollarında yepyeni bir tarih açan Gazi yurdumun fedakar halkı bayramınız kutlu olsun.

Sabri GÜZEL