Bizleri bugünkü ak ve mutlu yaşantılara kavuşturan, her biri canlı birer tarih ve neşe kaynağı olan Gaziantep Mücahit ve Gaziler Cemiyeti içerisinde geçirdiğim dakikalar hayatımın en mutlu anlarıdır.

Ey gaziler öldünüz, ölümden korkmadınız, torunlarınız için kanınızı akıttınız ak toprağa, aç kaldınız, susuz kaldınız, günlerce, tümsekler ve çakıl taşları pamuktan yumuşak geldi size. Düşman kurşunlarına karşı gülerek ve ”BİR GÜL BAHÇESİNE GİDERCESİNE” gittiniz nasıl anlatayım sizleri, Başarınızı ve Yiğitliğinizi anlatsam sayfalara da sığmazsınız, tarihlerede. Sizin halinizi ve çektiklerinizi tarih de bilir kaygusuz olan. Bakın Heyeti Merkezi’ye sizin çektiklerinizi aşağıdaki AÇLIK BEYANNAMESİ ile nasıl dile getiriyor:

-AÇLIK BEYANNAMESİ-

Aylardan beri asrı hazırın icadkerdesi son sistem eslihai harbiye ile mücehhez Müslüman ve Türk düşmanı hunhar Fransızların kullandıkları cehennemi ateşlerine göğüs geren kardeşlerini hemşirelerine, oğullarını, ana ve babalarını seve seve mezara defneden din, namus ve vatan gayeleri ile medarı maişet, aguşu şefkat ve merhameti olan ebeveynlerini gayb ederek solgun çehreli kardeşlerile yetim ve yetimlerini bile yüreğinde hissi intikamdan başka bir şey düşünmeyen Antep’liler, bu gün taşradaki kardeşlerinin az bir zaman zarfında imdatlarına koşacaklarını ümitle bekliyorlar.

Evet Antep’liler ümit ile yaşıyor, hiçbir saniye Allah’ından ve vatandaşlarından ümidini kaybetmiyor. O daima bunlarla teselli buluyor.

Düşman açlığımızdan sefaletimizden bilistifade bir iki cephede talihini tecrübeye yeltendi, O zannetti ki muhasara mahsureyni ezmiş, her türlü gadenfera ne müdaafadan mahrum bulunuyorlar. Fakat kendisini hiç memul etmediği bir ateş pareyi besalet karşısında bulunca haip ve haşir geri çekildi. Emeli münkesir oldu.

Bu defa Antep’i tarruzla alamayınca, açlıkla sukut ettireceğine kanaat getirdi muhasarayı temdit etti buna karşı ahali ve mücahid maneviyatını katiyen tezelzüle uğratmadı, yine ümidini kesmedi. Din kardeşlerinden heran yardım bekliyor idi. İntizarı teehhüre uğradı, inkisarı hayal baş gösterdi. Buna da sebep açlıktı. Buna rağmen her türlü vesaite müracaatla gıdanın temini çarelerini düşünerek askere yevmi 300 gram ekmek, aç ve bilaç ahaliye de vesikalarla beher nüfuza yevmi ellişerdir hem ekmek. Ki nısfı suda kaynatılarak acısı kısmen izale edildikten sonra güya tatlılışmış acı ZERDALİ çekirdeği ile mahlud ekmek verilmeğe başlandı.

Bu da iaşe’iumumiye komisyonun müteadit memurlarının bile istisna haneleri tahzeri ile bulunabildiği bir avuç arpa, buğday sairenin cemile husuli gelmiştir.

Lütfi Rebbani olarak bir handa müdbur 100 timin miktarında (Menengiç) bulundu. Bu da şimdi ekmeğe katık olarak veriliyor. Bütün hayvanatımız açlıktan ölüyor. Biz şu felaketi ve acıklı günlerin hayatı sefilanesini ağlayarak, inleyerek yazıyoruz. Buna gökte meleklerde ağlıyacaktır. Bugün dünyada çektiğimiz şu hal hiçbir millet ve memlekette cari değildir. Ya esaret ya ölüm. Zira bu hayati meyusaneyi idame artık gayri kabili tahammül bir hale geldi. Artık bu gıda da bitiyor. Nihatülnihaye ve bir haftalık ehli hayrı memükün mevad kalmıştır. Ki bundan da birçoklarımız telef olacağı muhakkak ve bedihidir.

Eyvah diyoruz. On aylık fedakarlığın neticesi bu açlıkla mağlubiyet midir? Fransızların bükemediği aheninin TÜRK Bazusu kendi kendinemi sukut etsin.

Hayır, hayır, Bunu ANTEP’li hiç bir müslüman ve Türk görmek ve katiyen düşünmek ile istemez. Ya ne düşünüyor? Biliyor musunuz? Ciğer parelerimizi Zeby ile eshabı müdafaaya temdit etmek.

İşte istediğimiz budur. Din, Vatan ve Namus uğrunda ANTEP’i Düşmana teslim etmiyoruz. Bir zamanlar Keşane-i emelimiz şimdi de mezarı iffet ve namusumuz olan ANTEB’e nasıl veda edeceğiz.

Vatan, din ve namus duyguları iIe kalbleri titreyen din kardeşlerimiz biz sizlerden yardım bekliyoruz.

Açlıktan inleyen biz müdafi cengaverleri kurtarmağa koşmayacak mısınız?

Bu gün Dünyada muvaccehe’i beşeriyete, yarın ukbada huzuru akediyete ne yüzle çıkacaksınız? Ensali atiyenin size vereceği hükmü şimdiden düşünmiyecek misiniz?

Camileri harap, Memleketleri turap, mamureleri viran olan Babasız evlatsız baba hayatını istihkar etmiş 25000 müslümanın imdadına koşmayacak mısınız?

İşte bu Türk yavruları Allahtan ümitlerini kesmiyor... Hala sizleri bekliyor... Her saat bekliyor. Şu üç gün içinde imdada ulaşmadığınız takdirde bu beyanname Antebin 25.000 ni mütecaviz gözü yaşlı, bağrı yanık ahalisinin son selamı olup babaları ile evlatlarile vuslatın mahşer gününe kaldığını size iblağ eder. 13-14-1-1336

Heyeti Merkeziyesi

FERİT

Azadan Hacı Ömer Zade, Mehmet Ali

Azadan Kepkep zade, Abdurrazzak,

İnco Zade, Hüseyin,

Timur Zade, Rifat

İaşei Umumiye Reisi Hacı Hilmi

İaşei Umumiye Azası Musa Kazım,

Hacı Hüseyin Ağa zade, Mehmet Hayri,

Saitağa zade, Mustafa

Belediye Reis Vekili Refik,

Kürkcü zade, Mustafa,

Mustafa zade, Abdülkadir,

Attar Zade, Abdullah

Bu beyanname hangi muhasarada ve hangi harpte neşredilerek yardım talebinde bulunulmuştur. Bu acı günleri yaşayan Mücahhit ve Gazilerine sonsuz şükranlar.

(Sabah)- Tahsin SARAÇOĞLU