Bu destan, Gaziantep Kurtuluşunun on birinci yıldönümüne rastlayan 25 Kânunuevvel 932 tarihinde Muallim Şakir Sabrı bey tarafından yazılmış ve mektep talebeleri tarafından Belediyede umuma okunarak, çok beğenilmiştir:
Babamdan dinledim ey muhterem halk!
Vakti ile Antep’te bir tufan olmuş.
Düşmana demişler: ‘’Git buradan kalk!’’
Keyfini bozmamış büyük kan olmuş.
Maldan, candan her şeyden vazgeçmişler;
Kadınları, çocukları seçmişler;
Çetelere birer hülle biçmişler;
Her bir çete canlı bir iman olmuş.
Yorganları satıp silâh almışlar;
Aç kurt gibi düşmanlara dalmışlar;
Tam on bir ay on gün çakmak çalmışlar
Bu kavgalar tarihlerde şan olmuş.
Kapılara kara kilit vurulmuş;
Dağlarına büyük toplar kurulmuş;
Güvercinle gökten haber sorulmuş;
Acı çekirdekler aziz nan olmuş.
Zalim Felek kara yazılar yazmış;
Kurşun yağmur gibi yağar durmazmış;
Bir top beş kişiyi ezerse azmış;
Karşılıklı ateş pek yaman olmuş.
Ne içmişler ne yemişler doymuşlar;
İşleri daima hayra yormuşlar;
Beş şehidi bir mezara koymuşlar;
Tam altı bin koç yiğit kurban olmuş.
Vurana dağlar da dayanmaz: derler;
Böyle çarpıştıkça kahraman erler.
On bir sene evvel bugün bu yerler [1]
Kurtulmuş; her taraf gülistan olmuş.
İşte bugün, o gündür vatandaşlar!
Bugün dinmiş gözlerden akan yaşlar;
Bugün kalkmış yere eğilen başlar;
Bugün, bize Haktan armağan olmuş
Bu işleri sensin yapan, yaratan!
Bize bağışladın büyük bir vatan!
Asırlara, tarihlere verdin şan!
Ey Gazi; varlığın bir ihsan olmuş!..
İşgal tadını tattın!
Düşmanı çabuk attın!
Büyük zafer yarattın
Tarihte; güzel Antep!
Benziyorsun Boz kurda!
Kurbanım böyle yurda!
Nasıl kalır gâvurda?..
Türkündür ezel Antep.
Billur dereler akar!
Mor dağlar fıstık kokar!..
Manzaran beni yakar;
Öpeyim gel gel Antep!..
Cihanda yok sana eş!..
Dağların meviş meviş!..
Kurtuluşun: «yirmi beş
Kânunuevvel» Antep!..