Kültürlü bir insan, cemiyeti ilmiyle idare eder, düzene sokar ve faideli olur. Bir cemiyetteki fertlerin çoğu okumuş, tahsil ve terbiye cihetiyle zenginleşmiş, tekâmül etmiş ise, o cemiyetin yaşama seviyeleri ve imkânları da fazlalaşır. Halbuki kültürsüz bir insan cemiyete daha az verimli olur.

Muasır cemiyette mükemmel tahsil görmüş, fakat ruhi terbiye ve ahlakiyle hem ahenk bir düzende olmayan kültürlü bazı kimseler cemiyet için korkunç birer bela olmaktadırlar. Nefsi terbiye ve cemiyete karşı göstermeye mecbur olduğu ruhi terbiyeden uzak ve yalnız ilmî kültürle dolu insanların ne kadar tehlikeli olduklarını sık sık görmekteyiz. Okumuş canî, okumamış bir canîden çok daha tehlikeli ve korkunç olmaktadır.

Ahlâk ve terbiye evvelâ aile ocaklarında inkişaf ve bilahare cemiyet içinde tekâmül etmektedir. İlk terbiyenin bütün bir hayat gidişi üzerindeki önemi açıkça anlaşılmış bulunmaktadır. Her ana ve babanın ne büyük mesuliyetler içinde bulunduklarını hiç bir zaman unutmamaları lâzım geliyor. İlim tekâmülün malzemesi ise, ahlak ve terbiyedede disiplin ve düzen onun ruhudur. Aile ve içtimaî terbiyeden uzak yalnız okumuş olmak için ömür heder edenlere, gerek şahısları için ve gerekse cemiyet hesabına acımamak mümkün değildir. Hülâsa: Yalnız fikir kuvvetleriyle değil, aynı zamanda faziletli ve terbiyeli insanlar gerçekten cemiyete birer faydalı unsur olacaklardır. Yüksek karaktere sahip bulunmayan bir insan ne büyük bir sanatçı ve ne de milletine yararlı bir rehber olabilir. Binaenaleyh kültür ve ahlak daima elele ve aynı seviyede tekâmül ettikçe faydalı olacaktır.

Dr. Opr. Rauf YETKİN