Pekmezini temiz yapmayan malını satamayacak

Anadolu birkaç sene evveline kadar pekmezimizin tadını değil adını bile bilmezdi. Halbuki bugün [Antep Pekmezi] her yerde herkesin aradığı ve seve seve yediği bir nimettir. Bu nimeti hazırlayan ve satıp parasını alan sizsiniz. Düşünmelisiniz ki Anadolu, Pekmezimizi niçin sevdi? her halde rengini, tadını, temizliğini beğendiği için pekmezimiz Anadolu’da iyi bir ad kazandı. Günden güne de ünleniyor.

Fakat içinizden bazıları geçen sene biraz yanlış yola sapmış. Meselâ temiz sarı pekmezin içine biraz da kara katmış. Düşünmemiş ki sekiz Batman’lı bir tenekeye kattığı bir Batman kara pekmezden o sene yirmi kuruş kazanacak sonra hem kendisi hem de kendisi gibi bu yüzden ekmek yiyen binlerce çoluk çocuk bu büyük kârdan mahrum kalacak, pekmezimizin yahşi adı yavan olacak. Revacı azalacak, bağcılarımız elleri böğürlerinde arıların somurduğu üzümlere bakıp kalacak. Çünkü Suriye’de Şeker Pekmezden ucuzdur. Anadolu’yu da gücendirir sek balımız yaman olur. İşte menfaatini bilmeyen, ileriyi görmeyen, yarını düşünmeyen, bu zavallıların hem kendilerini hem de sizi mahvetmesine meydan vermemelisiniz. Artık herkes gözünü açmalı. Doğruyu eğriden, iyiyi kötüden seçmeli. Yanlış yola gitmekte ısrar edenleri de zorla yola getirmeli!

Ticaret odamız bunun için bir çare düşündü.

Pekmezin nasıl yapılacağına, fıstığın nasıl hazırlanacağına ve saireye dair bir talimatname yaptı. Ve her köye birer tane gönderdi. Bu talimatnamenin hülâsası: Her şeyin başı temizlik ve dikkattir.

Bağcılarımız üzümü bağdan koparıp pekmezi kabına koyuncuya kadar her işlerini temiz tutmalıdırlar. Dediğimizi yapmazlarsa kendileri zarar ederler, çünkü malları satılmaz. Pek­mez masarası olan her köyün ihtiyar heyeti masaraların üstünde duracak. Pekmez yapanlar da üzümü temizleyecek, farcı yıkayacak, temiz beyaz toprakla üzümü tepeleyecek, iyice tortulayacak. Sonra pekmez kaynarken (kefi) nin kaçmamasına ve vaktinde tamamen alınmasına dikkat edecek. Pekmezi koyacakları tenekelerde hiçbir koku olmayacak, yağ zeyt bulaşığı bulunmayacak, hele pekmez kutuları çamurla sıvamayacak, yalnız yivleri balmumu ile kapatılacak yahut halis buğday unu hamuru ile örtülecek fakat bu hamur yivlerden taşmayacak. Köyün İhtiyar meclisi bu işlerin hepsine bakacak bu dediklerimizin birisi eksik yapılırsa pekmeziniz heder olacaktır.

İçinizde ben bu sözleri; dinlemem pekmezimi hiç te Antep’e götürmem doğru içerilere sevk ederim diyenler olursa onlara anlatınız ve öğretiniz ki Gaziantep Ticaret odası pekmezimizin satıldığı her memlekete şimdiden “üstünde damgası olmayan pekmezler şüphelidir” diye yazdı ve talimatname ve damga kâğıdının sureti ile beraber gönderdi. O gönderdiğimiz kâğıtlardan birer tane de işte size yolluyoruz.

Hülâsa: Kim olursa olsun pekmezine başka bir şey katmayacak temiz yapmazsa satamayacak satsa da kaygısız yatamayacak, Bunları güzel anlatmanızı ve gönderilen talimatnamede pekmezle beraber fıstığın nasıl kurutulacağı, Kilimin nasıl dokunacağı yazılı olduğundan bunları da okuma bilenlerin bilmeyenlere öğretmesini rica eyleriz efendim.

15 Ağustos 927

Gaziantep Ticaret ve Sanayi odası

Başkâtip Yılmaz

Reis Mahmut