Kiliste târihi nitelik taşıyan eserlerden camiler, iyi bakıma ve onarıma tabi tutulmakta, bunun yanında büyük değer taşıyan iki tarihi eserimiz olan Ravanda Kalesi ile Mevlevi hane ihmal edilmektedir. Ravanda Kalesini eğer görenler varsa, eşine ender rastlanır tarihi özellik gösteren bir anıttır. Ancak yılların bakımsızlığı ve ihmali, bu eseri her gün biraz daha topraklara gömmektedir; Duyduğumuza göre, bazı işlemeli taşları çevre köylerde ev inşaatlarında kullanılmış ve kullanılmaktadır.

Belenöz (Ravanda) köyünün hemen yanıbaşında yüksek bir tepenin üzerinde kartal gibi duran, bütün çevreyi görüş alanı içerisinde bulunduran bu eşsiz tarihi anıt, bize en eski çağların belgelerini verecek güce sahip, bir tarih kaynağıdır. Ancak son günlerdeki ziyaretlerimizde, kale duvarlarının yer yer yıkıldığını, üzerinde eski yazılarla kitabeler ve şekiller alan taşların yerinde yeller estiğini gördük.

Bir Kilis’li olarak, böyle tarihi bir anıtımızın göz göre göre yıkılışı bizi üzmektedir. Buna üzülmek için yalnızca Kilis’li olmakta gerekmez üstelik Tarihe ve onun eserlerine değer veren herkes, hattâ bir yabancı uyruklu bile olsa üzülür.

Her yerde Tarihi anıt diye göğsümüzü gere gere konuştuğumuz içinde büyük Atatürk’ün bir gecesini geçirdiği Mevlevihane’den de söz edelim. Güzelim kubbesi işlemeli taşları ve sanat değeri olan yapısı ile her Türk’ün gururunu okşayan bu eser insafsızca yıkılmaya terkedilmiştir.

Önce parti binası, sonra inşaat deposu, bugün de zeytinyağı deposu olarak kullanılan Mevlevihane’nin eski durumu ile bugünküsü arasında dağlar kadar fark vardır. Yer yer üzerinde ağaç kökleri çıkmış, duvarlar çatlamış, işlemeli taşlar kırılarak bütün özelliklerini hemen hemen kaybetmiş. Ve bu bina Kilis Tarihi’ne “eşsiz” deyimi ile geçmiş. Her şey bir yana, yurdumuzun diğer bölgelerinde büyük önderimiz Atatürk’ün geçtiği yerleri müze, tarihi yer diye kıymetlendirmeye çalışırken, biz O’nun kurtuluş savaşını başlatmak için Türkiye’ye ilk girdiği ve bir gece kaldığı bu yeri zeytinyağı deposu olarak kullanıyor, yıkılmaya terk ediyoruz.

Şu iyice bilinmelidir ki, gerek Ravanda Kalesi, gerekse Mevlevihane’ye ilgisizlik göstenleri bu nesiller affetse bile tarih affetmiyecektir. Biz yinede ilgileri o ulaşılması güç ilgilerini bekliyoruz...

(Not: Bu yazı Kent gazetesinden özetlenerek alınmıştır.)

Sabahattin YARAR