Bostanların etrafında bitersin

Etrafına dallar, kollar atarsın;

Çok büyürsün, bir, Antebe yetersin;

Dolma bıçağıyle oyduğum Kabak.

Antebin içinde arayıp bulmuş,

Hoş gelmiş pedere bes seni almış,

Karaçomak köyüne hediye salmış:

Kavurmasın yeyip doğduğum Kabak.

Peygamber taamı bes sana denir;

Ne sarı yağsın kurban ne de peynir:

Kabuğun, çekirdeğin cümlesi yenir,

Meyveden çok hatırın saydığım Kabak

Ne hoş olur şu kabağın reçeli;

Beş kuruş değer dolmasının her biri;

Fincan gibt oyulur sarı;

İçine kıymalar koyduğum. Kabak.

Kabaklamayı yeyen gerdeğe girer:

Her adama senin taamın yarar;

Müşteriler senin yer yerin arar:

Şeri koyup hayre yoyduğum Kabak.

Şerif Efendi (Deli Şerif)