Sayın Başkan!

Vaktile yüksek başkanlığınıza iâdeli taahhütlü gönderdiğim 28 eylül 1957 tarihli bir dilekçede, ı̇slâm ansiklopedisinin 9 uncu cüzünde, âsım efendi (mütercim aAsım) maddesinde, sayın profesör fuat köprülü tarafından şahsıma yapılan ve her nasılsa yüksek tahrir heyetinizin de gözlerinden kaçan, haksız bir ithamın; yeni çıkacak cüzlerden birinde tashihini rica etmiştim. İmzanızı taşıyan 31 ekim 1957 tarihli (alma haberi) kartını da almıştım.

Adı geçen dilekçe sureti şudur:

Suret

İslâm Ansiklopedisi Yazı İşleri

Riyasetine

Bayezid- İstanbul

İslâm ansiklopedisinin 9 uncu cüzünde Profesör Fuat Köprülü’nün Asım efendi (mütercim Asım) hakkında bir yazısı var. Bu bahsin sonunda ve bu cüzün 673’ncü sayfasında (bibliyografya b) kısmında şu satırlar okunuyor:

Şakir Sabri, Gaziantep büyükleri (Gaziantep 1934 s. 34-38 osmanlı müelliflerinden mehaz gösterilmeden yapılmış fena bir intihalden ibarettir.)

1942 yılında yayınlanan bu 9 uncu cüzdeki bu yazıya bendeniz, her nasılsa 15. Yıl sonra bu senenin ocak ayında muttali oldum. Kitabımı tekrar açtım, baktım. Kitaptaki diğer bütün bahislerin mehazleri gösterildiği halde bir gaflet eseri olarak mütercim âsım bahsinin mehazi, bahsin bittiği sayfanın altında yazılmaya unutulmuş, unutulmuş ama, bu hataya kitabın sonunda ve yanlış - doğru cetvelinden sonra konan bir (hâşiye) ile işaret edilmiş ve mehaz orada gösterilmiştir.

Bu son sayfa her nedense üstad profesör fuat köprülü’nün dikkat nazarından kaçmış ve islâm ansiklopedisi gibi muhalled bir eserde beni müntahil, yani edebî hırsız olarak teşhir etmiştir.

Vicdanımı sızlatan bu acılığı mumaileyhe 31 Ocak 1957 tarihli ve iadeli taahhütlü bir mektupla arz ettim ve bu hususun, islâm ansiklopedisinin yeni çıkacak cüzlerinden birinde, bir tavhiz ile tashihini, bu tavzih ile beni evlad-ü ahfadım nazarında ve bütün bir fikir aleminde edebi hırsız olmaktan kurtarması ricasında bulundum.

Mumaileyten 5 Şubat 1957 tarihli iade ilm-ü haberini 7 Şubat 1957 tarihinde Gaziantep’te aldım. Aradan 9 ay gibi uzun bir müddet geçtiği halde mesulümün isafını müjdeleyen hiçbir emare belirmedi ve ben hala bir müntahil olarak duruyorum.

1934 yılında Gaziantep halkevi tarafından 300 nüsha olarak bastırılan ve bugün mevcudu kalmayan bu 200 sayfalık kitabın İstanbul’daki kütüphanelerde bulunması mümkündür, sanıyorum. Buna imkan olmazsa emrederseniz bendeki bir nüshayı yüksek heyetinize takdim edeyim ve oradan bu hakikati görmek suretile isteğime hak verebilirsiniz.

Şimdi sizden dileğimin yüksek tahrir heyetine arz ile matlubumun isafı için, mumaileyh üstad profesör fuat köprülü nezdinde teşebbüste bulunmanızı ve önümüzdeki aylarda çıkacak islam ansiklopedisi cüzlerinden birinde, yukarıda arz ettiğim tavzihin verilmesile beni bu şaibededen terbiyeye lütuf delaletinizi vicdanınıza dehaletle rica ve arz eder, yüksek ve seçkin ilim heyetinize en derin saygılarımı sunarım.

28 eylül 1957

Gaziantep Büyükleri

Kitabını Yazan

Şakir Sabri YENER

Adres: Şakir Sabri Yener (emekli başöğretmen) Atatürk bulvarı bahar çıkmazı no. 1 – Gaziantep

Bu istidadaki isteğimin, İslam ansiklopedisinin 82. Cüzünde yerine getirileceğini de hususi surette öğrenmiş ve sevinmiştim.

82. Cüz çıktı, fakat beklediğim tavzih çıkmadı. Bende yalan yere (edebi hırsız) damgasını taşıyıp duruyorum. Onun için bu mektubumla sizi tekrar rahatsız ettim. İlim adamlarımızdan, haksızlıkları tamir etmeyi beklemek hakkımızdır.

Bu hakkımın hak edilmesine lütuf delaletinizi tekrar istirham eder, ellerinizden öperim.

Gaziantep: Emekli Başöğretmen

Şakir Sabri YENER