Sayın Bay Hayri Erdem Kardeşimize,

Yollamış olduğun dergilerle bir­likte mektubunu aldım. Belli ki beni unutmuyorsun. Her iki nüshayı da oku­dum. Hiç ilgilenmedim, çünkü sadece “ilm-i kâl” (dedikodu) üzerinedir. Beni sadece “ilm-i hal” , ilm-i ledün (tarife gelmeyen bilgiler) ilgilendirir. Şu hâlde, bunları “ilm-i kâl” erbabına takdim etmelisin.

Şimdi, tabiidir ki "Tarife gelmeyen bilgiler nedir? diye soracaksın. Hakkındır. Ben de cevap vermeliyim: Bu bilgiler öyle bilgilerdir ki bilgiyi verenler, bilgiyi alanlar bu verip almada hususi bir yol takip ederler. Yani diğer bilgiler için öteden beri takip edilen yollardan başka bir yol...

Bu yol, mazide "sülûk” diye adlandırılmış ve malum olduğu üzere tarikatlara mal edilmiştir. Bu, yerinde bir şey olmamıştır. Tarikatlar birer müessesedir. Halbuki bu iş müessese işi değildir. Sülûkta olan herhangi bir insan, sülûkta olmayan fakat sülûkta olmak isteyen herhangi bir insan için gayet tabiî bir memba demektir. İş kendiliğinden yürür gider; bir müessese veya teşekküre bağlı olmak gibigayri tabiiliğe meydan vermemiş olur. Tarikatın veya buna benzer şarkta ve garpte mevcut birçok organizasyonların mazileri ve halleri göz önündedir. Her iki diyarda da yapıcı olamamışlardır. Zira, temelleri tabiliğe dayanmıyor.

Bu münasebetle, misal olarak bizim "Musikide Hayat Dersleri’’ ne nazar edelim. Bütün dedikodulara rağmen on yedi senedir muntazaman devam ediyor ve devam edecektir. Altı senesi Halkevinde, iki senesi bizim evde geçti. Asla bir cemiyet veya teşekkül değildir ve olamaz. Çünkü yukarıda belirttiğim tarife gelmeyen ilm-i hal bilgisi böyle yerlerde elde edilmez, bu bilgiye kendiliklerinden ihtiyaç duyanlar kendiliklerinden geliyorlar, benden bilgi ediniyorlar.

Bu vesile ile takdim ettiğim satırlıklardan memnunum. Anlaşılmayan yerleri olursa teşrif edin, açıklarım. Ayrıca, münasip gördüğünüz takdirde bu satırcıkların bir kopyasını Emek Dergisi'ne veya onun yazarlarına teberrüken takdim edebilirsiniz.

Selam ve muhabbetlerimle

“Musikide, Hayat Dersleri” Öğreticisi.

Filozof. Dr. Emin Kılıçkale

18.10.1962