Derneğimiz tarafından, Gaziantep ilk ve orta okullar müdür ve başöğretmenlerine gönderilen ve öğrencileri tarafından cevaplandırılmalarına delaletleri rica edilen şu:

1- Gaziantep savaşında bulunan bir tanıdığınızın hatıralarını yazınız.

2- Gaziantep’in en beğendiğiniz özelliklerini yazınız maddelerine 1.012 öğrenci cevap vermiştir.

Bazıları 5-6 büyük sayfa tutan bu 1.012 vazife dernek yayın kolu tarafından birer birer dikkatle okunarak içlerinden 61 tanesi ayrılmış, puanlanması için, biz İdare Heyeti üyelerine verilmiştir.

Ben bunları puanlarken, Kız Enstitüsü öğrencilerinden sınıf esas 4, No, 98 Ayhan Ural’a anlatılan bir savaş hatırasında, bu hatırayı anlatanın: “Kimin tarafından yazıldığı belli olmayan” dediği ve ancak birkaç beyti yazılan manzume benimdir. Ben bunu Maraş’ta yazmıştım. Tamamı ve doğru metni şudur:

(Antep Mahsurlarının Son Feryadı)

Yer karanlık, gök karanlık... Yer demir, gökler bakır;

Lâne yok, virâne çok, sandık sepetler tamtakır.

Bir gelen yok, bir giden... Teller çekilmiş çevreye...

Top kurulmuş, çifte nöbetler dikilmiş çevreye...

Kar yağar, kurşun yağar... Kan fışkırır karlar erir…

Hâricin ahvalini ancak güvercinler verir.

Müslümanlar, kurtarın Allah için, Allah için!.

Yirmi bin ma’sûmu kestirmek, buğazlatmak niçin!.

Arların, insâf edin, her gün kadınlar ağlıyor…

İhtiyar acizleri, sıbyânı toplar dağlıyor!..

Açlığından rengi solmuş yirmi bin kurbanlığın…

Böyle mi îcabı özkardeşliğin, insanlığın?!

Devrilir, sarsar, düşer millet... Düşerse Ayintap!..

Yok mu bir ses bunca istimdâ da, yok mu bir cevap!..

Bir an evvel -Son Sözüm- koşmazsanız Antâb’a siz;

Şüphesiz patlar bu toplar, beyninizde, şüphesiz!..

Maraş: 9 Kânûnusâni 1336

(9 Ocak 1921)

Bu şiirim, vaktile Cumhuriyet İlkokulunda verdiğimiz bir müsamere de okunmuştu. Ve şimdiye kadar hiçbir yerde de yayınlanmamış olduğu için buraya aldım.

Yine bu öğrencinin kompozisyonunda bu manzumeyi takip eden ve:

Uzatıp zulm elini Hazret-i Kur’ânımıza:

Onu kaldırmak için kasdediyor cânımıza.

beytile başlayan manzume de yine benimdir. Birinci Cihan harbinde (Uyan) başlığı altında yazdığım, on parçadan ibaret bir mürabbâ (Dörtlü)’dür. Bu manzume o harbin facialarını tasvir eder ve o zaman merhum Atalar’ın matbaasında basılmış, yayınlanmıştı. Uzun olduğu için bunu aynen buraya alamadım.

Bu kızımıza o Antep Harbi hatırasını anlatıp da bu şiirleri kimin yazdığını bilmediğini söyleyen zata, bunları benim yazdığımı haber vererek şüphesini giderttiğim için her halde bende onun kadar sevinç duydum.

Şakir Sabri YENER