Sanki yaprak üstüne yakılmış kızıl kına,

Ne kadar benzer bu hal saçlarımın akına,

Dallardan inen yaprak yürüdükçe yakına,

Ömrümün hazanı da geldi sanarım yanarım.

Günün bitdiği anda akşamın yedisinde,

Başlar hışırtıları karanlığın sisinde,

Ben bunu seyrederek kör lâmbamın isinde,

Kalbimden hicran sesi gelir, kanar yanarım.

Sabah olur bir uzun, acı, gece peşinden,

Bir kuş uçar muhakkak ayrılmış o eşinden,

Bulutlu göğün yüzü ben sabah güneşinden,

Mahrum kalan gönlümle Onu anar yanarım.

Kenan YALVAÇ