Gaziantep’te olayların yarattığı Ata sözleri de var. Bunlardan biri de “Hava bulanık. Bişiriciye yanaşma!” sözüdür.

Gaziantep’in Şaraküstü semtinde “Bişirici” diye bir yeraltı havuzu ile, yeraltı mescidi, gusülhane, beş altı da halâ var. Buraya 20 basım merdivenle inilir. Bu kastelin bulunduğu yer de, şehrin batısına nazaran biraz engindir. 1320 (1904) yılında bir ilkbahar günü sağnak halinde şiddetli bir yağmur oldu. Yağmurdan korunmak için beş erkek bu bişirici’ye sığınırlar. Fakat şehrin yukarısından deve boynu gibi gelen şiddetli sel, birden bu yeraltı sığınağına hücum eder ve tezelden içeriyi doldurur ve bu beş zavallıyı kıpırdatmadan boğar.

Bu olaydan sonra bu: “Baktın hava bulanık, Bişirici’ye yanaşma!” sözü, halk arasında aldı yürüdü, hâlâ da söylenir.

Bu kastelin tavanından aşağı yukarı 20 metre kare kadar yeri taş döşemedir. Aynen taban döşemesi gibidir. Bir tavanda 20-25 metre kare kadar yerin düz bir taban gibi döşenmiş olması büyük ve hayret verici bir sanat eseridir. Tabii bu kadar yer tavanın orta kısmıdır. Turistler de bu tavanı takdirle temaşa ederler.

Bişirici’nin üstünde, kudretli şairimiz Hasip Dürri’nin de içinde bir hücresi bulunan bir medrese vardı. Buna (Bişirici medresesi) derlerdi. Merhum, bu sel faciasını yukarıdan seyretmiş ve boğulanların feryadlarını içi parçalanarak dinlemiş ve bu faica üzerine (Yasettar) başlıklı acı bir mansume yazmıştır. Okurlarıma bunu okumalarını tavsiye ederim. Hasip Dürri divanında yazılıdır.