Kuvayı milliyenin ilk teşkilatlanmasında Kara Bekir Kazım paşadan gelen emirler üzerine 1335 senesinde Gaziantep ve Nizip havalilerinde ve o muhitte Fransızlarla yapıtığımız mücadelede, Nizipli Habeş Efendi ve ben ve Rumkale’de Yasin bey Suruçlu Şahin Bey’in oğlu Bozan Bey ve Mustafa Beylerle Gaziantep’in Akçakoyun ve Çobanbeyli harbin de Antebin Tilbaşar köyünden Sadık Bey dahil bulunduğu halde Akçakoyun muharebesinde, birlikte Urfa’ya giden Fransız seyyar kuvvetlerile yapılan harb neticesinde ben sağ mememin altından yaralanarak kurşun arkamdan çıkmıştır. Yedimde İzmir askeri heyet sıhhiyecinin 14/5/943 tarih ve 204 sayılı raporumda mevcuttur. Bu muharebede Himmet Bey’in oğlu Bilal Bey de bulunuyordu, Türkmen beylerinden Rüveren Bey de vardı. Bilhare Antep’ten Kilis yolunda Akbaba İstikametinde Fransız kuvvetlerile çarpıştık ve orada Şahin Bey beraber idi, düşman bizim çeteleri kısmen bozdu ve bozulduk, bu sırada Şahin Bey’e çekilelim dedim. O dönmem dedi düşman kuvvetlidir çekilelim dedimsede Şahin Bey ben buradan gitmem ve burada öleceğim dedi benden bir sandık cephane aldı, değirmenlerin karşısında köprüde kaldı Fransızlarla yaptığı harb neticesinde köprü üzerinde Şehit düştü, Biz ise İkizkuyu istikametile Büyük Kızılhisar köyünden geçerek Antebin Ballı kaya istikametinde düşmanla müsademeye başladık, bizim sol cenahımızda Malatyalı Bedir ağanın kuvvetleri de vardı. Hatta Hacı Bedir ağa da orada yaralandı. Hacı Bedir ağa ise Malatya’nın Kahta karaşındandır, bunu yaralı olarak sedye ile Birecik hastanesine sevkettik. Urfa’dan pehlivan zade Nuri Bey de vardı, kendisi miralaydı bilahare Antep’in Dülük köyüne geldik. Fransızlar Antebi kuşatmışlardı. İkinci günü akşam Boynunun oğlu Memik ağa ile birlikte Antebe gittik kuvvetlerimizin çok olduğunu anlatmak üzre boru seslerile Antebe girdik. Tabakhane cihetinden giderek orada Heyeti merkeziye azaları ile buluştuk ve Antebin zaif yerlerine kuvvetlerimizi yerleştirdik, Akyol ve furun ve şarabhaneye kadar benim emrime verdiler Sokaklarda bir çok yerlerine ermenilerin geçmemesi için müslüman mahallelerine girmelerine mâni olmak üzre duvar ve setler yaptırdık ve ayni havalinin kumandanı idim. Kalaağasınm oğlu Emin Bey de Balıklı cephesinde benim ile beraber idi. Bu Gaziantebin İçindendir, yanımda o günlerde ilk teşkilatta duzhanı sahibi Ali Efendi ve Bişici mahallesinden Uncunun Ahmet ağa, Nizibli çura Hasa’nın oğlu Şakir Efendi bizimle beraber di. İsimlerini hatırlayamadığım daha birçok kimseler vardı. Karanazarın hanı merkezdi. Bu günlerde de Sivas kongresi yapılmakta idi. Malum bulunduğu üzre 1336 senesinde idik. Kılınç Ali Bey de o zaman Gaziantep’e geldi. Bir müddet sonra cebhede askerî tarafından gelen emir üzerine bir fırka teşekkül etti bunun üzerine çete teşkilatı lağv edilerek verdikleri emirde askerliğe elverişli bulunanları alıkoyun Diğer kısmı terhis edin demişlerdi. Topçu kumandanı Receb Bey bizlere çetelik lağv edilecek emir aldım dedi ve maiyetim olan kuvvetlerle Şakir Efendi’nin kuvvetleri diğer çeteleri de beraber bir (Yıldırım) ismile bir tabur teşekkül etti. Yıldırım tabur kumandanlığına Antebli Kâmil Bey’i getirdiler. Birinci bölük kumandanlığa ben Halit Göktürk’ü verdiler ve ikinci bölük kumandanlığına da Ökkeş Bahri Efendi tayin edildi, üçüncü bölük kumandanlığına Lohanlı Mustafa Efendi getirildi. Yıldırım taburu topçu kumandanı Recep Bey’in emrine verildi. Antebin Dutluk mevkine çadırlar kurduk ve bir müddet talim ve terbiyeden sonra Akbaba harbine iştirak ettik ve orada bir müddet harb ettikten sonra cephe bozularak döndük, dönüşümüzde Sivas’tan gelmiş bir akıncı müfreze kumandanı Osman Tufan Beyle buluştuk. Recep Bey harbte bozulmuş. Seyret efendinin kumandası altında bulunan şinayder topu bırakılmış ve alayın ağırlığını da bırakıp gitmişler. Ben düşmanı arkadan vurdum, ağırlığın orada kaldığını gördüm. Geceleyin Antebin heyeti merkeziye reisi Ferit Bey’e yazarak 20 kadar boş hayvan ile ekmek ve erzak istedim, alayın ağırlıklarını kurtarıp heyeti merkeziyeye getirerek Recep Bey’i çağırarak Ferit Bey Mehmet Ali Bey’e teslim ettim. O sırada bana takdirname verildi. Bilahere düşmanın Antebi ikinci bir muhasırası üzerine Bişirici muharebesinde düşmanı önledik Onun için orasının kumandanı idim. Ertesi günü düşmanı bozduk ve yan düşman bu cebhelerden çekildi. Bu savaşta 30-35 arasında araba ve eczayı tıbbiye arabası aldık. Bunları da heyeti merkeziyeye teslim ettik. Ve yine elimize bir vesika ile yine taktirname verdiler. Bundan bir ay sonra Antebin İbrahimli köyünde 26. ncı alaya mensup bir tabur oturuyordu. Benim bölüğümü Antepli Kara Mustafa Efendi’ye verdiler. Beni de İbrahimli köyündeki tabura aldılar. Tabur K. Sivaslı Fikri Bey idi. Antep’teki Kolejde bulunan Fransız kuvvetlerine umumi bir taaruz için Kolordu Komutanlığından emir geldi. Fransız kumandanı Şamda bulunan General Goro idi. Bu Fransızların işgal K. idi. Bununla mütareke yapmak için kolordu erkâni harbi Orhan Bey, Antepli Gücelioğlu Mustafa Efendi’yi Şam’a gönderdik. Gücelioğlu Mustafa Efendi Orhan Bey’le geldiler ve bir aylık mütareke yapmışlar. Mütarekede yaptığımız gezinti esnasında Fransızları bastık ve kadınları da talimhaneye çıkardık bu kadınlar İbrahimli köyündendir. Bu taaruzda biz Antebin Çifcinin harafında idik ve ben orada yaralandım bölüğü Hikmet Bey’e teslim ettim. İbrahimli köye beni yaralı olarak getirmişler, kol ordu K. Selaattin Paşa ve alay K. leri ile ziyarete geldiler. Yanımda Hikmet Efendi de vardı. Hikmet Efendi de yaralı idi. Bizleri süslediler çiçeklediler. Gaziantebe hastahaneye gönderdiler. Hastahanede bir çok cephelerden gelen yaralı vardı. Hastahane yeri de Şıh camisi idi. Doktor Mecit Bey Antepli İbrahim Bey bu hastahanede idi (60) gün yattım ve sol ayağımdan top mermisi ile yaralı idim. Bu doktorlar yani İbrahim bey, Mecit Bey, Şahabettin beni iyi tanırlar ve kaydımda vardır. Ve Hikmet Bey’de hastahanede ölmüştür ve arkadaşlarla gömdük. Mezarı da Şıh camisindedir. Alay kumandanı Kilisli Mahmut Bey (27 inci alay K.) son zamanlarda da Divanı harp reisi idi. Hastahaneden çıktıktan sonra Kolordu Kumandanı Selahattin Bey idi. Özdemir Bey de Antebe kumandan olarak tayin edilmişti ve bizim zabite ihtiyacımız vardır diye çıktıktan sonra Tabakhaneden Balıklığan cephesinden ve Ağyoldan Belediye hanına kadar bu mıntıka K. olarak bana verdiler. Burada Fransızlar tarafından son muhasara esnasında bu cephenin ve havalinin kumandanı idim. Hatta bu esnada Antep J. kumandanı dışarda bulunmuştu, muhasara esnasında içeriye giremediğimden J. kumandanlık vazifesini bana verdiler. Bu harplerde ve son huruç hareketini Antep’ten çıkmak için yapılmıştı ve 8-Şubatta gece bir taaruza kalktık bu taaruz esnasında Yıldırım taburunun birinci bölük K. Mustafa Efendiyi ve bir çok arkadaşlar Baran oğlu Şerif ağa da beraber ve bir çok askerlerde benim emrime verilerek 337 senesinin 8/Şubatında taaruza geçtik ve Antebin dahilinden 9 ıncı Fırka ile Beşinci fırkalar ve Dokuzuncu Fırka K. Hayri Bey, Beşinci fırka K. ise Kenan Bey idi. Dokuzuncu fırkanın Nurgana köyüne gelmesi üzerine bizde Antep’ten huruç hareketi yaparak taaruza geçtik. Antebin zeytinlik ve Halep yolu Akçakoyun yolu üzerinden Nurgana köyü istikametine taaruza geçtik ve bir çok Fransızları istikâmda süngülüyerek cepheyi yardık ve çıktık. F K. Hayri Bey bir at hediye etmiştir. Bütün askerlere sormuşlar, benim cepheyi yardığımı söylemeleri üzerine atı verdiler. Fırkanın ağırlığı da (9 uncu) Göreniz köyüne gittik. Buradan bana izin verdiler benim esasen Nizipde evli bulunduğumdan, oraya gittim ve Nizipte on onbeş gün oturduktan sonra düşmanın tekrar o havaliye gelmek ihtimali vardı. Ben de tanınmış bir çete kumandanı olduğum için bana Bitlis eşraflarından Abdurazak Efendi ve Hacı Mehmet Efendi ve Hacı Ahmet Efendi çoluk çocuğunu buradan uzaklaştır dediler bunun üzerine Abdurrazak Efendi’nin üç kardeşi Malatya’nın Adıyaman kazasında oturuyorlarmış. Oraya gidelim diye İsrar ettiler oradan hayvan yani sekiz on katır getirdiler. Adıyaman’a gittik ve Adıyaman halkı bir Antep kumandanı geliyor diye (50)-(60) atlı ile karşıladılar. Burada Adıyaman eşraflarından Hacı Mehmet Ali efendinin evinde maaile misafir kaldık. Çoluk çocuğumu orada bıraktık. Bilahare Maraş’tan Özdemir Bey’den aldığım telgraf üzerine bulunduğumuz mıntıkada müsellah ve gayri müsellah teşkilât yaparak, Halep havalesine Akıncı K. tayin edildiniz, hareket ediniz denmesile (400) mevcutlu teşkilât yaparak tekrar Halebe Akıncı K. olarak hareket ettim. Bilahare da ordunun Maraş’tan Kars cephesi emrine verilmesi üzerine ikinci Kolordu cephesine hareket ederek Antep mıntıkasından ayrıldım.

Turgutlu, Yıldırım Gazi

Halit Göktürk