Antep Harbinde bulunan ak sakallı ihtiyarla karşı karşıyayız. Adam sorularımı bekliyor!

- Adınız ne?

- Hacı

- Lütfen bana Antep Harbindeki hatıralarınızı anlatır mısınız?

- Peki.

“Ben Antep Harbinde çavuş idim: Bir gün seher vakti mazgallarda otururken bir gürültüyle irkildik. Ben Mahli mahmuzdan dışarı çıktım birinci hat mazgallara geldim. Keretli Kara orada nöbet bekliyordu.

- Bu ne? dedim

- Bilmiyorum ama bir gürültü geliyor! dedi.

Kara ise tüfeğini bırakmış duvara yaslanmıştı.

- Niçin tüfeğini bıraktın da duvara yaslanıyorsun? dedim.

- Karnımın acından başım dönüyor dedi.

Eğilip mazgala baktım ki Kozanlı Karakolunun önündeki duvar yıkılmış, Fransız ve Ellik Ermenisi taşları topluyorlardı. O zamana kadar Fransız tankları ileri yürümeğe başladı.

Hemen o vakit askerleri silah başı yaptım. Ben sıçrayarak Fırkanın duvarına çıktım ve üzerimize gelen tanklara bomba yağdırmağa başladım. Ayrıca takviye olarak Bağrıyanık ve Mardintepe’den iki tane tank daha geliyordu. Arkadaşlardan ikisini takviye olarak gelen tanklara bomba yağdırmak için tayin ettikten sonra bende şose yoldan gelenler ile uğraşmağa başladım. Tanklar makineli tüfekler ve yordanfil topu ile ateş etmeğe başladılar.

Tankı kullanan düşman askerleri inerek önümüzde bulunan tel örgüyü çekmeye teşebbüs etti. Adama bomba atarak teli çekmesine mani oldum. Bu sırada arkadaşlardan birinin elinde bomba patladı. Kendini yere atıp:

- Aman yetişin! diye bağırmağa başladı.

O zaman iki tanka müdafaa mecburiyetinde kaldım. Bulunduğum duvarın altı top değe değe yıkılmağa yüz tutmuştu. Bir 15,5’luk top en alttan değince duvar yıkıldı. Ben duvardan biraz öteye düştüm. Derhal tüfeği alarak sipere atlamakla gecikmedim. Sonra:

- Korkmayın arkadaşlar bana bir şey olmadı Vurun! diye çağırdım. Kendimi toplayarak bir bomba savurdum. Bomba tankın deliğinden içeri düştü. O zaman tank geri çekilmeğe başladı. Bunu gören öbür tanklarda çekilmeğe başladılar. Fransız ve Ellik Ermenisi şimdiki Sakarya okulunun önünden Mardintepe’ye kadar taarruz için hazırlanmışlardı.

Bu küçük hatırayı anlatan adam derin bir hatırasını yoklar gibi durduktan sonra tekrar anlatmağa başladı:

“Ben o zaman:

Tankla adam döğüşür mü? Şurada bulunan piyadeyi gönderinde döğüşelim diye bağırdım.

Bu sırada Özdemir beyden rapor gelmiş. Raporda şöyle deniliyordu “Fırkaya düşman girdimi” diye cevap istemiş. Bu rapora iki Antep kahramanı şöyle cevap vermişlerdi:

- Kahraman çavuşumuz, düşman piyadesiyle döğüşmek için çağırıyor.

Ondan sonra cephemiz sükunete kavuştu. Bu savaşta 3 yaralı iki şehit vermiştik.

Beni heyet’i Merkeziye’ye çağırarak iki batman bulgur, bir batman mercimek ve yarım batman yağı bu başarımdan ötürü ikramiye olarak verdiler.

İşte evladım, bu sana anlattığım başımdan geçen, küçük bir parçadır.

İhtiyar amcayı daha fazla yormak istemedim

Allaha ısmarladık diye oradan ayrıldım.

Mehmet KARABAĞ

(Bu yazı Kültür Derneğinin “Gaziantep Harbine iştirak eden bir tanıdığınızın hatırasını yazınız” konulu yarışmada 4’ncü gelmiştir.)