Anadolu’nun güneyinde Halk: Atalardan görenek olarak bir kaç türlü damga kullanmaktadır.

Bu damgalar; ev eşyalarında, düğün bayrak ve kapılarında; sıcağın geçmemesi için toprak aşıboyasile duvarlarda ve başa giyilen terliklerin doruğunda, çul ve kilim motifleri arasında kolayca bulunur.

Adana’da Orozdibak karşısında bakkal Cumalı’da bir at vardır. Bu atın sağrısında bir damga görülür. Bu damganın adına halk (Rahvan at) damgası der. Cumali’nin sözüne göre bu damgalı at Doğu Anadolu’dan (Çarşamba taraflarından) gelmiştir.

Ben bu yazımda yalnız Gaziantep’te bakkallar arasında karşılaştığım damgalardan bahsedeceğim, bugün hâlâ tecimen işlerinde yaşıyan ve babadan oğula bir armağan gibi geçen örnekler tam (52) tanedir. Her bakkalın bir damgazı vardır.

Bakkallar Kurumu:

Damgalara dair öğrendiklerimi anlatmadan önce Gaziantep bakkallarının çok eski olan bir kurumunu da bu yazının içine katmağı uygun buluyorum. Gaziantep göğlükçüleri, (Sebzecileri) bakkalları arasında eski ve köklü olan bu kurumun aralarından seçilme bir başçılları (Reisleri) ve gene seçme bir yiğitbaşıları vardır. Esnaf sık sık, tanınmış bir kahvede toplanır burada kendi işlerini konuşur ve münakaşa eder toplandıkları bu kahvenin hususi adı (Sof)’dur.

Sofbaşı veya başçıl her hükmü verebilen bir reis ve yiğit başı ise bir icra âmiridir. Bu kurumun belli başlı gördüğü işler şunlardır:

1- Eksik ölçüleri arar, ölçekleri kontrol eder.

2- Hergün yeni buyrukları ve yeni piyasayı neşreder.

3- Kurum için bir vergi toplar ve bunu deftere kaydeder.

4- Buyruklara aykırı yön alan esnafa cezalar verir.

Bu hükümlerin hepsini de Yiğitbaşı elile icra eder. Bu teşekkülün gördüğü işlerden en değerlisi köylü bir esnafa borçludur, borcunu yoğurt ve yağ gibi şeylerle ödeyecektir. Fakat şehire gelince bu istihsalâtını borçlu olduğu bakkala vermez hemen esnaf başçılına koşar ve keyfiyeti anlatır. Köylünün yeni alıcısı hesap görürken köylünün diğer bir bakkala olan borcunu keser.

Bunu her esnaf yapmağa mecburdur çünkü: Bu suretle tahsil olunan paralardan esnaf kurumu yüzde iki buçuk varidat alır. Bu yordam sayesinde hem esnafın alacağı takıntıda kalmaz ve hemde köylüler sözlerinde durmuş olurlar.

Gaziantep bakkallar kurumunun en ağır cezası (mezat kesme) cezasıdır. Mezat kesme cezası kabahatliye başçıl tarafından tebliğ edilir. (Arkadaş esnaf sana küstü) denir ve hemen Yiğitbaşı marifetila bütün esnafa haber verilir. Artık esnaf bu adama ne mal satar ve ne de bundan mal alır. Cezalı amana gelir. Haksızlığını kabul eder, yalvarır ve bir gün affedilir. Tekrar barışa kavuşan cezalı esnaf meslekdaşlarına bir ziyafet ve yiğitbaşıya bahşiş verir, eski haklarını kazanır. (Bu cezanın geçen sene kaldırılmış olduğunu kurum yazıcısı Hacı Musfa söylüyor).

Damgalar:

Her damganın bir sahibi vardır. Numara sırasile damgaların sahiplerini ve isimlerini görelim.

1- Numara saatçi Hocaoğullarından bakkal Hacı Halil’in Kırlangıç adlı damgası.

2- No. Hacı Memilinin Hacı Memelinin damgası (Bu damganın sahibi ölmüş olduğundan damga demirci Şakir’in dükkânında kalmıştır.)

3- No. Altmış senedir sahipsiz kalmış bir damgadır. Demirci Şakir’in dükkhanındadır. (Bu iki damganın adına “Adam” denmektedir.)

4- No. Bakkal Mustafa Çavuş’un damgasıdır.

5- No. Kömürcü Hacı Mehmet oğullarından Ökkeş’in damgasıdır. (Demirci Nuri’nin dükkânındadır.)

Son iki damganın adları (Yıldız)’dır.

1- No. Tartaroğlu Şih Mehmed’in damgasıdır.

2- No. Kavsara babanın oğlu Mehmed’in damgasıdır.

3- No. Demirci Şakir’in dükkânında sahipsiz kalmış damgalardandır.

4- No. İzzetinoğlu Mustafa’nın damgasıdır.

5- No. Nalbant oğlu Mehmet Ali’nin damgasıdır.

6- No. Dana Mehmetoğlu Hasan’ın damgasıdır.

7- No. Sahipsiz damgalardandır. (Demirci Muhyeddin’in dükkânındadır.)

8- No. Sahipsiz damgalardandır. (Demir Muhyeddin’in dükkânındadır.)

9- No. Sarıklı Hoca’nın damgasıdır.

10- No. Bakkal kurumunun yazıcısı Hacı Mustafa’nın damgasıdır. Damganın adı (Semerkaşı)’dır.

11- No. Bakkal Mehmet Efendi’nin damgasıdır.

12- No. Hacı Abdininoğlu Mustafa’nın damgasıdır.

13- No. Molla Petek Mehmed’in damgasıdır.

14- No. Sahipsizdir. (Demirci Muhyeddin’in dükkânındadır.)

15-No. Mustafa Çavuş’un damgasıdır.

16- No. Musa Çavuşoğlu Tahirin damgasıdır.

17- No. Kasımoğlu Mehmed’in damgasıdır.

18- No. Ölmüş Bakkal Mıstılı’nın damgasıdır. (Demirci Muhyeddin’in dükkânındadır.)

19- No. Sahibi belli değildir. Çok eski bir damgadır. (Demirci Muhyeddin’in dükkânındadır.)

20- No. Arpacı Mehliniloğlu Şakir’in damgasıdır. (Adı Ayna)’dır.

21- No. Asker Mehmed’in damgasıdır. (Bu damga süslü yazı ile yazılmış (Asker) kelimesi gibidir.)

22- No. Tunaoğlu Mustafa’nın damgasıdır.

23- No. Halim Hocaoğlu Abdullah’ın damgasıdır.

24- No. Bekteş Ağa’nın damgasıdır.

25- No. Hacı Hüseyin’in damgasıdır. (Aslı bulunmadığı için Esnaf yazıcısı tarafından resmi yapılmıştır.)

26- N. Uyuz Hacınınoğlu (Bu aile çoktan beri inkıraz etmiş olduğundan damga şimdi Demirci Ali’nin dükkânındır.)

27- No. Besnioğlu Ali Rıza’nın damgasıdır.

28- No. Yağcı Osman’ın damgasıdır.

29- Emirinoğlu Mehmet Said’in damgasıdır.

30-Sahipsizdir. (Demirci Şakir’in dükkânındadır.)

31- No. Alibazoğlu Ömer’in damgasıdır.

32- No. Bakkal Yusuf Hoca’nın damgasıdır.

33- No. Hacı Durdu’nun oğlu Şakir’in damgasıdır.

34- No. Araslı Kayalı Halid’in damgasıdır.

35- No. Saraç Mehmet’in damgasıdır.

36- No. Ahmetoğlu Hasan’ın damgasıdır.

37- No. Arifoğlu Mahmud’un damgasıdır. Damganın adı: (Mekik) damgadır.

38- No. Bakkal Kadri’nin damgasıdır.

39- No. Ölmüş uncu Hacı Mehmed’in damgasıdır. (Bu damga şimdi demirci Hanefi’nin dükkânındadır.)

40- No. Sahipsizdir. (Demici Ali’nin dükkânıdır.)

41- No. Güzelbeyoğlu Ömer’in damgasıdır.

42- No. Hacı İmam’ın damgasıdır.

43- No. Şıh Mehmet Hoca’nın damgasıdır.

44- No. Kınacıoğlu İmam Hüseyin’in damgasıdır.

45- No. 44 numaradaki damganın ayrı bir eşi olduğu ve sahibi olmadığı söylenmiştir. (Demirci Hanefi’nin dükkânındadır.)

46- No. Bostancı Ahmed’in damgasıdır.

47- No. Demirci Nuri’nin dükkanında kalmış sahipsiz ve eski bir damgadır ki: demirciye bile babasından devredilmiştir.

Damgaların yeri:

Gaziantep bu damgalar iki yerde kullanır. Biri; Mahraların muhtelif yerinde, öteki de küleklerin üstlerindedir.

1- Mahralar: Dibi dar üstü geniş kavak tahtasından yapılan bir örnek sandıklardır.

Bu tahta kaplar ile pazarlara, bakkallara sebze ve meyva gibi şeyler çok kolaylıkla taşınır. Her esnaf bunların lüzumlu olduğu kadarına maliktir.

2- Külekler: (Bunun bir adına çatı) denir. Külek: Her yerde Şinik adını alan ölçü kabıdır. Bu kaplar zahire ölçekliği yaptığı gibi bu mıntıkalarda aynı zamanda su, yağ, yoğurt gibi sulu yiyeceklere de kap olmuştur. Gaziantep’te ve Maraş’ta bunları yapan müstakil dükkânlar vardır.

Külek yahut çatıların boy ve kuturlurına göre ölçüleri de vardır. Bu ölçülerin adları: (Bütün çatı, yarım çatı, urub çatı)’dır.

Bütün çatı bir batman. Yarım çatı yarım batman. Urub çatı batmanın dörtte biri nisbetinde bir ölçektir. (Bir batman (5200) gram kadardır.)

Esnaf çatılardan şüphelenirse Sof Başçılı (Cemiyet Reisi) o küleği tetkik eder ve doğru bulursa şüpheyi izale için üzerine kendi damgasını basar. Bu damganın adına (sah) damgası denir.

Bugün bile yaşıyan bu damgalar incelenir ve iyice gözden geçilirse içinde (Ordu, Eti) yazıları ve hatta (Oğuz) boyu damgalarına benzerleri eksik değildir.

Y. YALGIN