ALİ ŞENBOYAR

(Sanatkâr)

Annesi Çerkezoğlu ailesinden Çerkez Mehmet'in kızı Zeynep’tir. Babası Şeriflerden Haci Ahmet’in oğlu Postacı M. Şerif ustadır. Şıh Salman mahallesinde, Mehmet Şerif zamanının edebiyat sevenlerindendi. Nükteci ve sohbet severlikle maruftu şu mısra onun olduğunu söylerler.

(Sinek kadar bahtım olsa gerdanlara konardım)

Bu aile birinci cihan harbinde komşudan bulaşan, hastalık yüzünden bir evde kırk gün zarfında dört ölü vermiştir.

Mehmet Şerif zevcesi Zeynep ve hemşiresi, birde oğlu ölmüşlerdir üç̧ yaşına basan Ali Şenboyar da yetim kalmıştır. Şimdi Veysel isminde bir kardeşi ile Nazife isminde bir de hemşiresi vardır. Ali Şenboyar 1929’da karuserciliğe başlamış̧ fakat şehirde ihtiyaç̧ üzerine oto boyacılığına merak sarmış̧ altı dil bilen ustası Merhum Tatar Yusuf kıskanç̧ olduğundan ondan sanat öğrenmek mümkün olmayınca tecrübelerle araştırma yoluna saparak muvaffak olmuştur o zaman hazır boyalar olmayıp oto boyaları toz ve taş boyalarla yağlardan imal edilerek boyanırdı. Ali Şenboyar Gaziantep’te o zamanın ilk yerli boyacısıdır. Şimdi ise tamirci tornacı karuserci ve boyacı gibi 12 esnaf gurubunda kurulan oto ve makine sanatkârları dernek başkanıdır. Bu yolda birçok şiirlerde yazmıştır.

İşte bu şiirlerden bazı parçalar:

Tâ ezelden İstiklale hürriyete aşıkız

Tembelliğin geriliğin zulmatına ışıkız

Biz millete medeniyet sofrasında kaşığız

Eli nasır kalbi temiz alnı terli erleriz

Sanatın meşalesiyle zulmata nur serperiz

Medeniyet uzaktadır pek uzundur yolumuz

Hep birlikte koşmalıyız gelinimiz, dulumuz

Türk hasleti şahlanmalı yorulmalı kolumuz

Eli nasır kalbi temiz alnı terli erleriz

Sanatın meşalesiyle zulmata nur serperiz

İktisadi gerilikler esarettir esaret

Bu engeli yıkmak için yok mu bizde cesaret

Nice engelleri süratle devirdi bu millet

(Devamı var)