Gaziantep’te bir kızı sözlemek için üç merhale vardır. (Söz kesmek, nişan, beklik “perklik herhalde perkitmek sözünden alınmış olsa gerek,,).

Bugünkü anlatacağım nişandır:

Kız evvelce görülmüş, beğenilmiş, karşılıklı istekler kararlaşmış artık nişan yüzüğü takılacaktır. Nişan merasimi gündüz veya gece yapılacağına göre her iki taraf misafirlerini davet ederler. Muayyen saatte misafirler kız evine gelirler. 3 veya 4 tane beyaz dolaklı hocalar mindere kurulmuş sallana sallana (İlâhi) söylemektedirler. Gelen misafirler yerdeki minderlere yerleştirilir. Sükût... Yalnız hocaların zemzemeleri ortalığı çınlatır. Arada bir İlâhiye fasıla verilir. Dedikodu faslı başlar, Buna bir de çocuk gürültüsü, memedeki minicik yavruların

viyaklamasını ekleyiniz işle kendinizi nişan evinde bulursunuz. Misafirler kahvelerini içince ortaya bohça ve kutular gelir. Duvara bir ip gerilir. Nişan için kaç kat kararlaştırılmışsa elbiselikler ipe atılır, üzerlerine kaşkorse, mendil ve çoraplar konulur, bir masa üzerine terlik, ayakkabı, kolonya şişesi, tuvalet eşyası ilave edilir. Artık sıra kızın gelmesinedir “ çünkü nişanlanacak kız saklanır. Vakit

gelmedikçe meydanda görülmez,, Kızın en yakınlarından iki taze koluna girerek getirir, kainvalidenin elini öptürürler. Kaynana nişan yüzüğünü ve nişan, bileziğini takar. Kız evvela oğlan tarafının ellerin öper ve oğlanın en yakın akrabaları (hemşire, yenge, teyze, hala) kıza birer-hediye takarlar, (yüzük, bilezik, küpe) gibi. Sonra kız tarafının elleri öpülür kız ortaya bir sandalyeye oturtulur ve hocalar gelini öğmeye başlarlar:

Anasının adı Fatma

Kaşları var çatma çatma

Gayreti elden bırakma

Nişanın mübarek olsun

Derneğinde bişen aşlar

Hasıdın (Hasûd, yani kıskanç) dişini daşlar

Amin!. Den (deyin) hey din kardaşlar

Nişanın mübarek olsun.

Ekmekler açılır yuka (yufka, ince)

Düşmanlar urgasın (uğrasın) oka

Kutlu olsun atlas, çuka (çuha)

Nişanın mübarek olsun.

Bu mevlût ilahileri gibi monoton bir sesle söylenin Bundan sonra ortaya kocaman bir darbuka gelir. İlahilerden yüreklere dolan hüzün gençlerin türkü ve oyunlarile silinecektir. Sıra ile gençler oynar, halay sekerler. O zamana kadar sofra hazırlanmıştır. Önce oğlan evinden baklava (sakın bu zamanda baklava olur mu demeyiniz? hem de en nefisinden fıstıklı baklava) ve mevsimine göre yine sepetler dolusu yemiş gelmiştir. Buna kız evide muhallebi veya sütlaç ve mevsimine göre yine yemiş ve meyve eklerler. Sofra hazır olunca bütün misafirler hatır ve yaşlarına göre ağırlanır. Sofradan kalkan mantosunu alır ve her iki tarafa veda ederek gider. En son misafir gidinceye kadar boşalan sofra birkaç kere tazelenir.

Yazan Nedime ALP