(Geçen sayıdan devam)
Ömer Köylüoğlu aynı zamanda müteşebbüse teşvik ve aynı zamanda aklı keserse mali yardımda bulunur. Bu kabilden olmak üzere 1957 yılında sanatkâr bir arkadaşı teyp üzerindeki hassasiyetine şahit olduğundan kendisine mali yardımda bulunmayı bir vicdan ve aynı zamanda millî gelirin önemi bakımından millî bir vazife sayıyor ve derhal iş birliğine girişiyor. Teyp imalını düşünürken motor imalını ele alıyorlar ve motor imal ederek vantilatör imalına muvaffak oluyorlar. "Nurmer" markası (Ömer ve Nuri Büyükipekçi) markasını taşıyan bir şirket kurarak üç yıl mütemadi devamlı olarak çalışmışlardır. Fakat yurdumuzda Avrupa malına olan hayranlık ve özel teşebbüsü koruyucu tedbirlerimizin olmayışı Avrupa’dan ithal edilen vantilatörlere rekabet yapamadıklarından bu teşebbüsleri akim kalarak bugün bu şirkette ne yazık ki 250 bin lira gibi bir para yatmaktadır."
Fakat yine de boş durulmamakta bu seferde şarapçılığa ait pres ve filtre gibi bazı kıymetli takımları imal etmeye çok çalışmaktadırlar.
1954'te Osman Kutlar kızı Aktan ile evlenmiştir. Bu evlenmeden Behzat adında bir erkek çocuk ile Nilüfer adında bir kız çocukları vardır.
Hâlen şarap fabrikasında 52 kişi işçi ve personel çalışmaktadır. Bir tanesi de kamyonet olmak üzere beş nakil vasıtası vardır. Gaziantep’te ki satış yerinde 1.250 lira aylıklı bir kadın muhasebecisi ile günde üç saat çalışarak ayda beş yüz lira alan diğer bir muhasebecisi çalışır.
Ayrıca Kilis’in Musabeyli Bucağı'nın Tahtalı Karadut köylerinde linyit arama imtiyazı da almıştır. Fakat esaslı bir sondaj yaptırmayışı bu teşebbüsünü zayıflatmış ise de yakında devletçe yapılacak büyük ölçüde bir sondajlamayı beklemektedir. Hâlen bu sahada imtiyaz hakkı mahfuzdur.
Ömer Köylüoğlu bu muazzam servetin içerisinde adeta bir patron değil bir işçi sıfatı taşır. İşçilerle işçi, amele ile amele, muhasiple muhasip, usta ile usta, sanatkârla sanatkâr olmayı bilmiştir. Hiçbir zaman gurur nedir bilmez, çok insan kendisinde bu zenginliği olduğunda bilmez; o kadar ki daima mütevazi olmayı kendine sindirmesini de bilmiştir. Çok da hayırhah insandır. Müessesesine giren bir fukara boş çıkmamıştır. Mutlaka memnun olarak çıkar. Yerinde particidir. Fakat müfrit değildir. Daima hakkı savunur. Kimseye garaz ve kin beslemez. Çok vatanperverdir. Şehrinin tek taşını cihana değişmez.
Not: Gelecek sayımızda iş adamı Cevdet Eren’dir.