Bugün ana vatanın vücuduna bir damar daha eklendiğini görmekle Gazi şehir eşi görülmemiş bir şenlik ve bayram sevinci içindedir. Bu saatta Gazi şehrin çelik ruhu, yirmi beş yıl once buralı bir şair tarafından söylenmiş olan saracak fabrikalar memleketin bağlarını Delecek süslü tünellerle demir dağlarını beytinin göz önüne getireceği levhayı gerçekleştiren şerefli saatee kavuşuyor. Burana her yükseliş demiryoluna kavuşmanın heyecanı içinde ayakta ufukları süzüyor. Treni bekliyor. Fakat sükuta dalan toprak altında ne ürpermeler ve ne titremeler var…

Çıplak ayakları geyimsizz sırtlarile mermi taşıyan kadınlar bu yaya yollarında iptidai vasıtalar peşinde gömüldüler. Bunların gözlerinin içinde yolsuzluğun kıgın ovaları tutuştu. Bunların gözlerinin içinde yokluğun buzlu tepeleri buruştu.

Çıplak ayaklarıgeyimsız sırtlarile mermi taşıyan kadınlar bu yaya yollarında iptidai vasıtalar peşinde gömüldüler. Bunların gözlerinin içinde yokluğun buzlu tepeleri buruştu.

Yavrularının mearlarını bulamıyan ve gözlerinde yoksulluğun perişanlığı ağlıyan analar bu zikzaklı yollarda koşup durdular. Şehit kanlarının şafak rengine boyadığı bu yerlerden geçecek olan raylarbinlerce türkün kemikleri üzerinden geçecektir. Fakat bu raylar kültür ve gelişmenin kapularını ardına kadar Gişehre açacaktır. Ilkbaharın ipek halılarile süslenmiş olan bu eteklere yarın döşenecek olan çelik raylar bir gün Türkün demirine yapışacak olan herhangi bir pası bu çelik ağların ateşinde eritmek imkanını bize verecektir.

Demiryolu davasını Devlet reisimizin ele larak nasıl adım adım takip etiğini anlamak ve onun yüksek iradesini gençliğe aşılamak için Milli Şefimizin Sivas demiryolunun açılma törenindeki nutuklarında bazı parçalarını alıyorum:

Şömendüfer politikası Milli devlete bugün mü? Yarın mı, mülahazasına tahammülü olmıyan ilk gayri kabili tehir, milli mevcudiyet, milli istiklal meselesi olarak teveccüh etmiştir…

Bana şümenduferde esas politikam ne olduğunu sordukları zaman, bir karış fazla şümendüfer demiştim.

Biz lazım gördüklerimizi yalnız okuyarak veya düşünerek bulup çıkarmadık. Bilhassa memleket kendi ihtiyaçlarını bize 25-30 senelik didinme yıllarında hergün başımıza vura ura icbar etmiştir…

Yine Milli Şefimiz başka bir nutuklarında şöyle demişlerdi: Büyük Millet meclisinin Gainin riyasetinde toplanan ilk hükûmeti 336 da dünyanın bütün ateşleri başına yağarken, yarınki mevcudiyeti hin bir şüphe altında iken, vatandaşlar yalın ayak bir sopa ile müstevilere karşı koymağa çalışırken bütün mamureleri elinden gitmişken ve hazinesinde bir tek lirası yokken ilan ettiği ilk programında Ankaradan yahşı hana şümendüfer temdit edeceğini ssöylüyordu.

Bu hazin hadiseyi nesillerimizin zihinlerine yerleşecek bir ibret dersi telekki etmez misiniz…

Bu yüksek ifadeden çıkan en büyük hakikat bizde ypıln demiryolları memleketin ihtiyacı gözönüne alınarak daima yokluklar içinde Başarılmıştır. Millî Şefimizin bu büyük sözlerinin derin anlamı, yıllarından beri iptidaî yollarda basit vasıtalar peşinde yuvarlanan tek gözlü? yarım bacaklı, delik deşik göğüslü yolcuların dillerinde titredi. Nihayet Narlı' istasyonunda çürümeye mahkum olan yüzlerce ton malın acıklı durumunda haykırdı. Demir yolu hasreti karşısında toprağa gömülen hesapsız servet önünde dile gvldi... İşte yine Milli Şefimizin verdiği son emirlerde o yolcuların acı ve tatlı hatıralarla parlıyan başı bu gün demiryoluna kavuşmanın sabah aydınlığı içindedir.

Hlabuki 1930 yılında, demir ylu işi gelecekteki nesillerin işidir diyerek sinirleri gevşetenler vardı… demir yolu işi ancak yabancı sermayelerle yapılabilir diye bu büyük işi içinden çıkılmaz bir hale sürükliyenler de vardı. Fakat bunlara ragmen hükümetimiz Cumhuriyet Halk Partisinin tesbit ettiği program gereğince her güçlüğü yenerek Ak denizi Karadenize demirle bağladı. Bununla da kalmıyarak hususi şirketler elindeki bütün demir yollarını satın aldı. Bu mesele her yurttaşın Cumhuriyet hükümetine şükran ve minnetini çeken bir meseledir. Burada bir noktaya daha işaret edeceğiim: Ölümsüz Atatürk:

Ordular hedefiniz Ak denizdir ileri. Diye kahraman Millet ordularına hedef gösterirken, bir şehri. Bir mıntıkayı hedef göstermek kabilinden kocaman bir denizi hedef göstermiş değildi. Atatürkün bu komutasını Milli Şefimiz bir nutkunda şu yoldaaçıklamaktadır: Akdeniz binlerce seneden beri medeniyet havzası ve dünya siyasetinin geçitidir. Gazi, Meydan muharebesinin neticesini ifade eden hedefi değil Ak deniz medeniyetinde Türk milletinin layık olduğu yüksek mevkii almak hedefini göstermiştir.

Işte biz bu medeniyet hedefine ulaştıracak ta demir yoludur. Eski zamanlardan beri ilmin merkezi ticaret yollarının kavuşak noktası olarak tanınmış olan Gazi şehrimizi o hedefe yetiştirecek demire bağlamak ne kadar büyük bir ihtiyacı karşılayacaktır. Bu damara kavuşmak için damarlar çelik raylar gibi gerilmektedir. Bu damara biraz daha evvel kuvvet ve kudret akıtacak ona en kısa bir zamanda enerji sağlıyacak varlıklara şimdiden en derin minnet ve teşekkürler…

SABRİ GÜZEL