(Geçen Sayıdan devam)
Kapısı üzerinde mermer bir levhaya yazılmış şöyle bir yazı gözünüze çarpar: "Mehmet Ali Demir’in Çocuk Esirgeme Kurumu başkanlığı zamanında yapılmıştır. 25 Aralık 1950"
Mehmet Ali Demir, yuvanın yapılabilmesi için nelere başvurmamıştır. Camilerde cuma ve bayram günleri cemaatten para toplayabilmek için müftülüğe gider, müftü efendinin elini öper, bundan sonra halkın en kalabalık olduğu camiye de girerek namaz kılardı. Namazdan sonra, cami avlusuna bir seccade açtırarak "Verin babam verin, verin cemaat verin! Kimsesiz çocuklara bir yuva yapılacak.” diye halkın hamiyetine başvururdu. Ayrıca şehrimize teftiş için veya gezmeye gelen vaktin devlet mensubu vekillerine çıkarak projeyi onlara gösterir, bin bir dil dökerek onlardan yuva için on bin, beş bin, ne koparabilirse koparırdı. Bunlardan başka şehrimiz kabzımallarına giderek onların merhamet hislerini gıdıklar, bir sandık yemiş dahi olsa gönül indirir; oradan aldığı şeyi başka birine satarak bu suretle paraya çevirirdi. Şehrimiz hayırsever tüccarlar ile daimi bir temas sağlardı. Kendisine en büyük yardımcı da Nurettin Altuğ idi. Şehrimizin hâlen Şehit Kâmil İlkokulu Müdürü bulunan Nurettin Altuğ’un da bu işte emeği ve hissesi büyüktür.
Not: Yukarıdaki bilgilerde Dr. Ahmet Ekrem Battal’dan istifade edilmiştir.
İşte bu şartlar altında yapılmış olan Çocuk Yuvamızın kapısındaki yazılı mermer ile beraber şehrimizin hamiyet severlerinin fotoğrafları, ne yazık ki bir müddet kadar emeklerin üzerinden bir sünger çekmek için çok kadirbilir yabancı bir hanımefendi tarafından sökülerek atılmıştı ve fotoğrafları da indirilmişti. Fakat kadirbilir bu yurdun evlatları bu hâle dayanamadılar. Çocuk Yuvası İdare Heyeti'ni meşru seçimle ele geçirdikten sonra inen fotoğraflarla sökülen mermeri yerlerine, hürmet ve merasimle astılar.
Şurasını kaydedelim ki, Çocuk Yuvası için verilen konserlerde daima şehrimiz sinemacılarından Nakip Ali'nin sinema salonundan istifade edilmiştir.