Sicil No: Sayfa No: Ferman Tarihi

144 159 15 Cemaziyel evvel 1260

Bundan 120 yıl önce Osmanlı ülkesindeki bütün valilere gönderilen bu ferman, o zamanki Halep valisi Vecihi Mehmet Paşa tarafından Antep Kadısına bir yazı ile bildirilmiş ve bu suretle bu ferman, Antep şeriye mahkemesinin 144 Nolu siciline geçmiştir.

Ferman çok enteresandır ve bir yaraya neşter vurmaktadır.

Ferman önce her fermandaki kalıplaşmış ibare ile başlıyor, sonra:«Tevkî-i refî-i hümayunum vâsıl olucak.» Klişe sözüyle devam ediyor. Ve asıl maksada; nikâhın ve nesli çoğaltmanın kutsallığın dan bahisle bir giriş yaparak geçiyor. Şimdi fermanı özetliyorum:

«Memâlik i mahrûse-i şahanem altın daki bazı kasaba ve köylerinde bekâr kızları baba ve akrabaları otuz yaşına kadar evlendirmiyorlarmış. Kocası ölmüş hatunlar dahi sebepsiz olarak kocaya varmamakta imişler. Bu hâl, neslin çoğalmasına mani oluyor. Hatta bu hâlden bu defa (Kaytepli Meclisi?) nden bir mazbata ile de Atebe-i Ulyâ’ma (Yüce Katıma) şikâyet edildiğinden bu uygunsuzluğun def’i lâzım gelmektedir»

Padişah, fermanını şu fetvâ ile de te’yid ediyor :

«Keyfiyetin evvel emirde iktiza-yi şer’îsi Canib-i fetvadan sünal edilerek velisi mevcud olan bâliğa: (Bulûğa ermiş bekâr kız. Kocası ölmüş veya kocasından ayrılmış dul) Nefsini bir kimseye tezviç murad, edüp velisinden izin talep ettikte Garaz-ı fâsidine (Kötü Garazına) ve yahut Guna icra-yi nefsaniyetine (onuruna yidirilmemesine) binâen izinden imtina eylese bilâ izni veli (veliden izin almıyarak) Kadı’nın izn-I ve icazetile nikâh akdolunup akidden sonra: «mücerred iznim yoktu bu nikâhmuteber değildir. » Diyu mezbur (sözü edilen) velinin fesh-i nikaha (nikahı bozmaya) Kaadir olamıyacağı muteber Kütüb-ü fıkhiyyede (müteber fıkıh kitaplarında) yazılı olduğundan veli imtina ettiği takdirde izn-i kaadi ile olan nikahın sahibliğinden Cumhur Ulama (bütün din alimleri) ittifak ettikleri. »

Fermanda:

«Bütün böyle mâni-i şer’îsi yok iken tezviç hususuna, meşru olmıyan müdahale ve mümanaatta bulunan baba ve şâir akrabalara veliy-yül emrin (en büyük âmirin) emrile Tâzîr ve tekdir lâzım gelmekte olduğu gibi bu husûsu bir menfaat vesilesi yapıp izne ruhsat vermek veya vermemek işinde irtikâba (rüşvet almıya) cesaret eden kadılarla alakalı memurların şiddetle cezalandırmaları mezkûr fetvahaneden (Kaytepli fetvahanesi olacak) tasrih ve beyan kılınmış olup o misillu bakire ve seyyibe (dul) hatunların evlendirilmelerine veli ve akrabaları mümanaat olunduğu halde fer’i şerif marifetile meclis-i şer’a celbolunup tahkik edildikre şer’î mânileri tebeyyün etmezse şeriat marifetile talip olan kuf’vune (dengine) nikâhianması ve bu izni vermiyenlerin şiddetle cezalandırılmaları lâzım geldiği» emrolunmaktadır.

Fakat bu mümanaat küfüv olma maktan ileri geliyorsa velinin cezalandırılmaması da fermanda bildirilmektedir. Ferman birde şu noktaya temas ediyor:

«Bazı memleketlerin adetleri üzere kız ve erkek taraflarınca olan isteklerin mesnun makuul olan dereceden ziyade masrafa muhtaç olmak zarureti cihetile evlendirme işi gecikiyorsa bu halde bekar velisi yine mazur görülerek bunun zabıta marifetile önüne geçilmesi» suretile hükümetin, israfa müdahalesini de işin içine sokmaktadır.

30 yaşına varmış bekar kızların kadı iznile evlendirilmesi ve evlenmelerde israfa kaçılması halinde hükümetin işe el koyması hakkında ne güzel, ne içtimai bir ferman bu?!