Gaziantep şehri Güneydoğu Anadolunun en büyük şehri ve vilâyet merkezlerinden biridir. Fırat nehrine katılan Sacur çayının yukarı kolu üzerinde kurulmuştur. Gaziantep Fırat (Birecik) arası 65 kilo metre, Suriye hududuna 45 kilometre, Halep şehrine 100 km. mesafededir. Gaziantep platosunun tam merkezi noktasında deniz seviyesinden takriben 900 m. irtifaında olan arızalı bir zemin üzerine kurulmuştur. Şehrin durumu ilk çağda iskana çok elverişlidir; İşte bunun içindir ki çok eski zamanlardanberi insan kitlelerinin bu bölgeye yerleşmiş olduğu görülür.

Gaziantep tarihine genel bir göz atarken hadiseler zincirinin köklerinin mâzinin çok derinlerinde olduğu görülür. Aynı zamanda şuna da işaret etmek lazımdır ki, sadece bir Antep şehri tarihini yazmak mümkün değildir. Bu zorluk bilhassa Antebin eski çağlarında dolaşırken kendini gösterir. Şehrin kabuğunu teşkil eden yeni, yakın ve orta çağ kalıntıları eski devir tabaklarını tamamiyle örter, yer altı tarih hazinelerini gözlerimizden saklar. Bununla beraber Gaziantep kalesinde bulunan kalkolitik çanak çömlek bakiyeleri, bir evin temeli kazılırken bulunduğu söylenen bakır devrine ait bir mühür, yine Gaziantep içerisinde Kayacıkda bir evin temelinden çıkan molozların içerisinde bulunarak müzeye getirilmiş olan hiyeroglif kitabe parçası, şehir sinemasının yapılışı sırasında Roma mezarları şuradan buradan bu karanlığı yırtarak bize kadar gelen ışık hüzmeleri sıra ile şehrin kalkolitik bakır, Hitit ve Roma devri kültürünü aydınlatmaktadır. Fakat Gaziantep çevresinin gerek prehistorya durumu gerekse tarihi durumu şehrinki kadar az bilinmiyor. Zaman zaman muhtelif milletlere ait ilim heyetleri tarafından işlenmiştir. Gerek çok eski devirlere ait ilim heyetleri tarafından işlenmiştir. Gerek çok eski devirlere ait buluntular gerek Eti, Asur yazılı kaynakları gerekse klasik çağ müellifleri bölgenin bütün devirlerini belirtmektedirler. Bu durum göz önünde tutularak bütün bölgeye ait olmak üzere Gaziantep çevresinde tarih bölümleri prehistorya, pretohistorya eti ve daha sonra ki devirler olmak üzere tetkik edilebilir. Bu demektir ki Gaziantep bölgesinde Paleolitik, Kalkeolitik, Bakır, Eti, Mitani, Asur, Urartu, İskender, Roma, Ahemenit, Bizans ve orta, yeni ve yakın çağlara ait her türlü kalıntı ve yazılı kaynaklar vardır. Bütün bu kültürlerede sahne olmuştur.

(Devamı var)

BELEDİYE İMAR İŞLERİ TARİH KOMİSYONU