Gaziantep, Kurtuluş Savaşı’mızın burçlarından biri oldu. Büyük Gaziden ona nişan olarak verilen Gazi’lik ünvanı, bütün savaş boyunca, Türk Ulusu’nun o eşsiz cevherini bir kere daha isbat edip, hürriyet anıtımıza kanını katan Antep’in şeref yazısı olmuştur. Antep’i Gaziantep yapan inanç örgüsü, yalnız bir bölgenin hürriyeti için silaha sarılması değildir. O dayanışmanın sonucu, Antep’in yalnız Antep için dövüşmediğini göstermiştir. Çünkü: Dünyanın neresinde olursa olsun Hak ve Hürriyet için dövüşenler, bu uğurda ölenler, insanlık için kanlarım akıtmış olurlar.

Bu bakıma Kurtuluş Savaşı’mız evrensel bir anlam taşır. Edward, veliaht iken Hindistan’da gayet soğuk karşılanıp, bunun sebebini babasına sorduğunda, kralın verdiği karşılık şudur: “Bunun sebebi Mustafa Kemal’in Anadolu’da girişmiş olduğu hürriyet savaşıdır.” Evet, bugün Tunus’ta, Cezayir’de ölüme göz kırpmadan atılanları harekete getiren kuvvet, Anadolu’daki inançtan, hız almaktadır. Biz, Kurtuluş Savaşı’mızla emperyalizme, hürriyetin ilk tokatını indirmiş olduk. Ondan sonra nerde olursa olsun saldırgan kuvvetler, karşılarında, belki başka başka dillerden konuşan; fakat hep ayni inancı taşıyan Kemalist Gazili’lerle karşılaştılar. Antep gibi silaha sarılıp hürriyet için, namus için dövüşen bütün şehirlerimiz, kasabalarımız, bir alev zincirinin adsız birer halkalarıdır.

Barış zamanında, çarşısında, pazarında alış-verişini yapan; tezgâhının başında kilimini dokuyan; sıcak soğuk demeden toprağını işleyen uysal ve çalışkan Antepli’yle, savaş günlerinin çetin ve inatçı Antep’liyle, savaş günlerinin çetin ve inatçı Antepli’si arasındaki fark, onu harekete getiren kuvvetlerin ne kadar güçlü olduğunu, haksızlığa hiç bir zaman dayanamadığını göstermesi bakımından önemlidir.

Elmalı Köprüsü’nün hikâyesi belki büyük tarihlere geçmiyecektir; çünkü: tarih daha çok gösterişe iltifat eder. Ona altın madalyalar lâzımdır. Antep Gazi ve Şehitlerinin bu cins madalyaları yoktur. Ne çıkar, onlar, kendi madalyalarını, bir neslin hürriyet inancına, mühürlediler…

Seyfettin BAŞÇILAR