Şehrimizde uzun bir maziye ve el emeğine dayanan nice nice göz nurlarının döküldüğü bir san’at kolu vardır. Herşeyden evvel görgü, bilgi ve sabır istiyen bu iş genç kızların feragatli çalışmaları sayesinde hergün biraz daha terakki etmekte ve Gaziantep adı nakışlarla Türkiye’nin her tarafına gönderilmektedir. Bu arada her yıl açılan Gülhane Parkı ve İzmir Enternasyonal Fuarında elişlerinin büyük bir rağbet - gördüğünü de zikretmek yerinde olur. Nasıl ki: Isparta’nın halı ve gülyağı, Ankara’nın tiftik keçisi ve armudu, Amasya’nın elması, Adananın pamuğu meşhur olmuşsa; Gazianteb’in de fıstığı, pekmezi ve elişleri meşhurdur.

Bugün İsviçre’nin bazı şehirleri dantelâlariyle dünya çapında şöhret kazanmışlardır. Fakat bu dantelâlar ufak el tezgâhlarında yani makinalarda işlenmektedir. Büyük bir emek ve çalışmanın mahsulü olan Gaziantep elişleri gergefde, kasnakta ve elde birman, tisor, markezet, grapdemur, saten, opel, patiska ve keten üzerine işlenir. Bunların her birinin işleniş şekline ve üzerine işlenen parçanın büyüklük veya küçüklüğüne göre bir çok isimleri vardır. Bu isimlerden bazıları şunlardır: Filişi, kartopu, hesabişi, gölgeişi, sarma işi, kurtişi, ganeviçe, iğne ardı, hastane işi, ciğerdeldi, cemeliyon, hasır işi, güllü mercimek, bıkçılı, bir dolu, bir boş, acar, çiniğnesi, ilik işi ve çitime işi.

Bu işleri gören yabancılar bunların elle yapılacağına ihtimal vermemekle ve bu şahaserler karşısında takdirle karışık hayretlerini gizleyememektedirler.

Sedat GÜDEMEZ

(Bu yazı Kültür Derneğinin “Gaziantep’in en beğendiğiniz özellikleri nelerdir” konulu yarışmasında üçüncü gelmiştir.)