Oğlan evinde bir hafta evvel hazırlık başlar. Ekmekler açılır, pişer, şariye dökülür. Pirinç ayıklanır. Ve hep bu hazırlıklar esnasında “zılgıt” lî, lî, lî çağırılır. Çalgı, oyun, eğlence devam eder.

Kız evinin yakınları, oğlan evinin akraba ve ahbapları çağırılır. Bu dâvet ekseriya Kavalığa veya “Nurgana”ya yapılır.

Mevsimine ve oğlan evinin bütçesine göre yemekler pişer. Zengin âileler hususî erkek aşçı tutarlar. Fakat ister zengin, ister fakir olsun yemek çeşitleri ne olursa olsun “etli çiy köfte” mutlaka yapılacaktır. Bu eğlenceye yalnız kadınlar iştirak ettikleri için Pazar gününden gayri günde gidilir. Oğlan evi zengin ise mutlaka Havar dedikleri “Kör Mahmut” çağırılır. İki kör erkek ve tek gözlü bir ihtiyar kadından mürekkep bu acayip saz takımı akşama kadar durmadan muhtelif havalar çalar ve dâvetlilerin hepsi bilâistisna oynamıya mecburdurlar. Her oyuncu otururken yerine bir başkasını kaldırır yoksa kocası üstüne evlenir. Artık oyuncu seçilirken nazlanmalar, yeminler neler fakat nedense oyuna kalkan her kadın veya ız istediği şarkıyı çalgıcıya söyleyip çaldırırken bir türlü oturmak istemez oyunun sonunda “lorki” sekmek şarttır. Bu dâvete ekseriya 100, 150 kişi iştirak eder. Kazanlarla doğrama, teştlerle pilav pişer, ekseriya dolma, kelle bu dâvetlerin baş yemekleri arasına girer. Elhasıl akşama kadar güzelce eğlenilebilir.

Akşam üzeri otomobille arabayla veya yaya olarak yine güle oynaya dönüş başlar. Bu nişanlı sahrası ekseriya 200-300 liraya mal olur. Bu sahranın eyi veya kötü taraflarının övülmesi ve tenkitleri haftalar, aylar sürer.

Nedime ALP