Gaziantep halk bilgisinin kendini gösterdiği mühim konulardan birisi de yapıdır.

Gaziantep ve civarındaki eski eser ve abidelerin bir kısmının yaşı Milattan öncelere doğru gitmektedir. Halk san’at ve zevkinin mahsulu olan bu eserlerden akla gelenleri kısaca şunlardır:

1- Kaleler: Halen Gaziantep bölgesinde 5 mühim kale biliniyor. Bunlardan Tilbaşar ve Altındaş kaleleri çok tahribe uğramıştır. Kilis’in şimal tarafında (Ravanda) Fırat ve Merzimen sularının birleştikleri yerde kâin (Rumkale) ve şehrin içindeki kal’e kısmen sağlamdır. Rivayete göre Gaziantep kalesi burada hüküm süren (Ayni) adındaki kıralın hemşiresi (Anter) adındaki bir kız tarafından çok kıymettar bir yüzüğü satılmak suretile yapılmıştır.

2- Hüyükler: Gaziantep mıntıkasında yüzlercesi mevcut olan hüyükler her gün biraz daha didiklenen ve sinesinde geçmişin tarihini saklıyan birer hâzinedirler.

3- Eski Mezarlar: Bunların en dikkate şayan olanlarına Dülük köyünde raslanmaktadır. Köy civarında yapılan kazılarda her gün yenileri çıkmaktadır. Bu mezarlara yenileri çıkmaktadır. Bu mezarlara kayadan oyma kapılardan girilmekte içeride üzerleri yine kayadan oyma kemerli üçer lahit bulunmaktadır.

4- Su Yolları: Dedelerimizin bu hususta gösterdikleri büyük gayretler şayanı takdir ve hayrettir. Gerek içme gerek sulama için kayalardan oyma Çin şeddi gibi dağlardan tepelerden aşan bu su yolları bugün toprak altında kalmıştır. En mühimleri Pancarlı-Dülük, Pancarlı-Gaziantep Aynafar Bab su yollarıdır. Pancarlı-Gaziantep arasındaki mecra 15 sene evveline kadar kullanılmakta idi. Bundan başka köylerde tesadüfen yapılan kazılarda bir taraftan gelip öbür tarafa giden bir çok su yollarına rastlanmaktadır. Hülümen ve Körkün köylerindeki bunlardandır.

5- Camiler: Harpten evvel Gaziantepte 37 cami 60 mescit bulunmakta idi. Harpte bunların bir kısmı harap olmakla beraber diğerleri sağlamdır. İçlerinden ömrü 700 seneye ulaşanlar vardır. Ömeriye Camiinin Antebin İslamlar tarafından fethini müteakip yapıldığı rivayet olunur.

Camilerin hemen hepsinde havuzlar apteshaneler, gusulhaneler bulunmaktadır. Bunlardan Ahmet Çelebi, Esenbek, Şıh Camii, Kozluca, Pişirici Mescidinin helaları şayanı dikkattir. On ila otuz merdivenle inilir, yer altındadır. Cami ve mescitlerin yanında vaktiyle mahalle mektebi vazifesi gören hücreler bulunmaktadır.

6- Hamamlar: Gaziantebde harpden evvel 17 hamam vardı. Halen 11 tanesi faaliyettedir. Yıkılanların yeri müteaddit hücreli gusülhaneler ve yeni yapılan evlerde inşa edilen banyolarla telâfi edilmiştir. Bugün 30-40 bin nüfuslu vilâyet merkezlerinde 2-3 hamam bulunuşunu göz önüne alırsak Antebde eskiden beri temizliğe ne kadar önem verildiğini anlarız. Bu sebeble hamamlar yalnız mimarî bakımdan değil sıhhat yönünden de iftihara değer birer âbidedirler.

7- Hanlar: Harpden evvel 31 han bulunmakta idi. Harp ve şehircilik zaruretleri ve sair sebepler bu rakamı üçte ikiye indirmiştir. Bazıları zemin kat hariç ikişer katı ihtiva eden hanlar taşdan inşa edilmiş, kemerli yüzlerce odaya maliktir. Vaktile Gaziantep yalnız bu hanları yapmakla kalmamış, aynı zamanda bu koca kervansarayları dolduran ticaret kaflalarıylede dolup taşmıştır.

8- Türbeler: Tekkelerin kapatılmasile bir çokları zamanla bakımsızlık yüzünden yıkılan türbeler yapı bakımından ziyade üzerinde topladıkları mistik rivayetler bakımından önemlidir. Antebde bunların miktarı fazladır. Bir kısmı tarihî ve edebî şahıslara aittir.

Kemal AYDAR