GAZİANTEPTE ESKİ ESERLER ([1])

Memleketin 90 parça eski eserini dört gün birlikte dolaştığım asârıatika mütehassısı Bay Macitten not ettiklerimi aşağıya yazıyorum.

“Gaziantebin en karaktetrisik, en eski eseri Kalesidir. Bunu Antebin sembolü olarak kabul edebiliriz. Bundan başka Antepte mimarî asıl bünyesini korumuş eserler hemen hemen yok denilebilir. Selçuk izlerini cenuptan gelen kuvvetli bir silindir hemen hemen kaybetmiş olarak kabul edilebilir. (90) eski eserin içerisinden korunmasını icab eden belki on eser ayırabiliriz. Bilhassa Osmanlı devrine ait kıymetli tezyinat ve dahilî mimarî parçaları bu on kadar eserin içerisini kıymetlendirmektedir. Ulu camideki minber Selçuk devrinin sanat kıymetlerinden kalmış yegâne eserdir. Bundan başka Minber, Mahfel ve vaaz kürsüleri temamen Osmanlı devri eserleridir.

Binaların mimarî karekteri cenup izlerini taşıyor. Kilisin Canpulât camiî kıymetinde bir esere tesadüf edilemiyor. Bilhassa şehrin geçirdiği harp hadiseleri belki de daha çok kıymetli olan eserleri ortadan yok etmiştir. Meskenlerdeki haricî umumî karekter Selçuk mimarisinin kuvvetli izlerini bugün de göteriyor. İç görünüşlerinde Osmanlı mimarisinin zenginliklerini taşıyan temiz parçalar maateessüf vukufsuluk yüzünden her gün biraz daha eksilmektedir. Halkevinden beklenebilecek bu uğurdaki devşirime teşkilatının çalışmaları memleket müzesinin iç mimariye ait köşesini kıymetle kurabilir. Gün geçirmek bu kıymetlerin her gün biraz daha eksilmesinden başka bir faide vermiyecektir. Anteplilerin Halkevinden bunu beklemeleri de en tabiî bir harekettir.

Şakir Sabri YENER


[1] Gaziantep gazetesinin 12 mart 936 tarih sayılı mushasından iktibas edilmiştir.