Ne ise sözü uzatmıyalım. Efgan Didarî az gidiyor, uz gidiyor, altı ay bir güz gidiyor, İstanbula yetişiyor. Orada Antepli bir hemşeri soruyor. Çenberli taşta Maarif müdürü Antepli Abdullah efendiyi salık veriyorlar.. Ona gidip kendini prizante ediyor. Hoş beşten sonra Didarî, Antepli Hacı Arif ağa zade Arif efendiyi soruyor. Maarif müdürü de tarif ediyor. “Ayasofya civarında Antepli dava vekili Arif efendi” deyor. Didarî varıp buluyor. Tanışıyorlar, Arif efendi, kendini bir polis yazdırmak isteyor. Nüfus tezkiresi yanında değilmiş. Bunun memleketten getirtilmesini söyleyor ve Didariye bir miktar harçlık vererek Eskişehirdeki bir davayı takibe gidiyor, gelinciye kadar İstanbuldan ayrılmamasını söyleyor. Fakat Dıdari bir kaç gün İatanbulda gezdikten sonra canı sıkılıyor ve memlekete dönüyor.

Didarînin gerek bu Anadolu ve gerek Suriye ve Arabistan seyahatına ait manzum intihalarının hepsini yazmak maalesef mümküm olmadı ve üç defterini de. Cemil Cahit eliyle kendisine iade ettik. Çok yazık ki bu çok orijinal yazılar ihtiyar Didarînin gözü yumulur yumulmaz küp kapağı olup gidecektir. Didarî Şimdi Çavdar ağa köyünden Geneyik köyüne göçmüştür. Cemil Cahide yazdığı bir mektupta deha üç beş eserinden bahsetmektedir. Hele bunlar arasında manzum bir mevlidi çok nazarı dikkatimi celbetti. Ne olur bir maraklı adam çıksa da o eserleri ve bu eldekileri hep bastırsa ne iyi olurdu?.. Hele bunlar arasında İstanbulun muhtelif semt ve mahallerine ait güzel pastoral nevinden methiyeler var. İnsan okudukça okuyacağı geliyor. Efgan Didarînin seyahat İntihalarından Bursaya ait şu şiirini de son olarak yazıp artık bu bahsi kapatıyoruz:

İşte geldim devran ettim

Buna Bursa şehri derler

Gezip hoşça seyran ettim

Buna Bursa şehri derler

İnce çalgılar çalınur

Dilberleri hup salınur

Anadolda bir bulunur

Buna Bursa şehri derler

Beyleri gark olmuş kürke

Mevlâm afattan esirge

Sağında koca Çekirge

Buna Bursa şehri derler

Açılmış bahçesi bağı

Bülbül şakıı seher çağı

Kıblesinde Uludağı

Bu na Bursa şehri derler

Methet Didarî bey methet

Aşkın kapısını fethet

Üçyüz altmış cami mescit

Buna Bursa şehri derler.

Yazan: Şakir Sabri YENER