Fazıl ve muhterem dostum Rüştü Atalar’ın evinde geçen bir günüm bize güzel bir elyazması kitap kazandırdı, bunu kendilerinin iıfanına ve bu çeşit yadigârları iyi muhafaza etmek hususundaki itiyatlarına borçluyuz.

Bu kitap Rüştü. Beye babaları Attar Zade Haci Mahmud Eşendiden yadigâr kalmıştır. Kendileri Nakip Medresesinde Fıkıh ve Feraiz Müderrisi idiler. Gaziantep savaşından 2 yıl sonra vefat etmişler­dir.

Yaptığımız ilk araştırmalar onun bir "Ferahnâme„ olduğunu gösterdi,aşağıdaki notların neşrine tavassut eden arkadaşım Gaziantep Lisesi Tarih öğretmeni Şefik Türker Beye de ayrıca teşekkür ederim.

Bu kitaba sahibine izafetle “Ferahnâmenin Gaziantep Atalar Nüshası FGAN„ diyeceğim.

Kitap karton ciltlidir. Tabanı kırmızı meşin kaplıdır. Cilt tarzı yenidir. Baştan ve sondan bazı yapraklar noksandır. (Noksan miktarı?)

Yaprakları numaralanmış olup, bu rakamların sonradan yazıldığını zan. Hederim.

Harekeli bir nesille yazılmıştır Yer yer yanlış, tara raslanmakla beraber, oldukça muntazamdır.

Şu satırlarla başlamaktadır.

"Nure gark oldukları şems kamer Yine bu nur kendülerden mi tamar"

FGAN, 213 yapraktır. Her sayfa da 15 çift satır vardır. 25-5X 17AT4.5 boyundadır. Başlıklar'kırmızı mürekkeple yazılmıştır. Şu sözlerle bitirmektedir.

“Kal al.Nebi alay al-salam hayr alnâs men yanf alnâs

FGAN nun sonunda sağ köşesinde ki “uitekim sözünden ziyaa uğramış olan bir 214. varakın eksikliği muhakkak surette anlaşılmaktadır.

Başlığı mevcut olmayan ilk varaka ait mısralar kitabın bir “münşeatı ila başladığı zannını uyandırmaktadır.

Bu münşeatı. “Der nalı seyyid al-mürselim ve hatem al-nabiyyîn mu- hamruad rasul at. Alâh şal al-Allâh ı alayhi ve sallara» takib etmektedir.

“Fi beyânni suhaui kilâb va el- kabi hümâyûn hailede mfilkehu. yaprak 6, b) bahsinde şu cihetler dikkati çekmektedir:

FGAN, arapçadaıı tercüme edilmiştir.

Mevzu “Yüz hikâyet yüz hadistir.

“Şah Murad biıni Muhammed Hana takdim edilmiştir; ve “Husrevi İsfen diyar ın padişaha boyun eğdiğinden bahsetmektedir. Bk. yaprak 7,b

“Görelerdi Husrevi isfendiyâr İsiginde bende olaydı bular

FGAN mu bu kısınındaki şu satırlar da mühimdir:

[Allaha bitap etmekledir;]

“Vir murâd Sultan Murâd

sürsün Murâd

Şah Murad virsün Murâd

Olsun Murâd

Gene bu kısım da padişaha “aklu bilu tavsiye edilmekte, usluların “kabl al memât gözünü açtığından bahiste “İlm”, “hilm”, “adl”, “hulk”, “lutf ’, “bezi” tavsiye edilmekte ve: “bunlardan olur yahşi âd denilmektedir.

Mütercim, şair olmak sıfatı ile

“Firdevsî'nin Sultan Mabmud dan gördüğü rağbeti, kendi padişahından da beklemektedir. Yaprak 8, b:

“Bundan özge bir dahî vardur haber

İşid imdi nicedür ey muteber

Ol didügüm şiri nâzik taze ter

Kim okundıığıınca hup manâ biter

Nitekim Firdevai Tûsi söyledi

Şirile nazik hikâyet eyledi

Anı ol Sultân Mabmût ol zamân

Okıdı anungla buldî âmân

Adı hem ol ikisinüng yâz olur

Okunur her dem yengi bünyaz olur.’’

Yazıcı, kendi maksadının da padişahın adını kendi eseri ile Ferahnâme ile yaşatmak olduğunu uzun uzadıya güzel mısralarla anlatmaktadır.

Eserinin “altı bing beyt olduğu, “reaulung hadîsi, olduğu ve kitabın adının “Ferahnâme olduğu anlaşılmak­tadır. [Padişaha hitap edilerek;]

“Cun kulung bu dasitanı söyledi

Altı bing beyt şekkeristan eyledi

Hup hadisıdür resulüng ey kibâr

Bin nesihatdür kamu her ne ki vâr

İsmini kıldum Ferahnâme ey şah

Adına kendi! olur yine güvah.’’

FGAN nın pabışaha takdim edilmiş olduğu şu sözlerden anlaşılıyor;

“Uş getürdüm pazışah dergâhına Kim sebeb ola bu kulung ahına’’

Mütercim şöhretinin “Hatiboğlı. olduğu Germiyanda “Kal’ayi Hunas ta doğduğu ve oradan “Hanıng devlet işigine,, geldiği anlaşılmaktadır;

“Bu hatiboğli duasın kıl kabul

Sen bilürsin zahmeti çok çekdi ol

Mevlidi hem Kal’âyi Hunas dur

Germiyan mülkinde bollu hâsdur

Padişahung kalasi çok şehri bol

Kal’aler içinde İlkin besdur ol.’’

“Fi beyân al medhi vüzarayi kiram adam Allâhi mââlîhüm. Bk. yaprak 10,a bahsinde: “Seyyid al-Küttab Muhammad Aga”, “Kadı al-Kuzzat Halil Paşa”, “Begler Begi Hamza Beg methedilmektedir.

*

FGAN'nda her bahiste bir hadis veriliyor, sıhhati, ravileri vs açıklanıyor manası anlatılıyor ve sonra ona uygun bir hikâye veriliyor.

*

Yazımızı bitirirkenbir Hatiboğlu ismini tesbit eden mısralar üzerinde bilhassa durmak isterim;

“Ez gûftâri Ukkaşe fi madh al-nabı alay h'al sa lâmn (Bk. 206,a.) bahsinde yaprak 207,a da “Hatibogli"bir defa daha tekrarlanmıştır. Bu zatın asıl adının ‘’Muhammad’’ olduğu da anlaşılıyor;

‘’Ey Hatibogli salavat vir mûdâm

Kim olasın sen bu yolda müstedâm

Ümmet olanlar yolın dut şıdkile

Kim yarın sanga çalab rahmet kıla

Çun Muhammeddür adung aynalyakîn ’

Adunga göre kıl imdi dirligüng

Yakın eyle Ahmed-ile birligüng’’

FGAN şu satırlarla bitmektedir; Külli mahluka irüre menfaat Kâmil olan anba hed himmet niyyet.