Antep’te bu mevsimde halk bulgur yapar. Bulgur devlip yerlerin de kaynatılır, kurutulur, dövülür, çekilir. Yani bulgur değirmenlerinde kırdırılarak bulgur ve simit yapılıp ambarlara taşınır. Bulgur çektirme işi çok kere evde yapılır. Bulgurun taşı ve diğer yabancı maddeleri ev de rahat rahat temizlendikten sonra çektirilir.

Antep’te elektrik yokken devlip yerlerinin manzarası geceleri çok güzeldi.

Sahada geceleri öbek öbek yanan fenerler gök, yüzündeki yıldızları tanzir eder, yeri göğe benzetirdi. Sıra sıra yanan, bulgur kazanlarının çıkardığı müthiş alevler şehriyeni andırırdı. Geriden bu tabloyu seyredenler orada bir fener alayı yapıldığı" hissini alırlardı. Fakat şimdi elektriğin Antep'te de kurulmasından sonra bu manzara kaybolmuştur. Fakat elektrik direklerine uzak olan devlip yerlerinde yine bakidir. Eski devlip yerlerinin en göz alanı, şimdi Belediye garajı olan (Çukur Bostan) idi. Antepliler geceleri hususî surette buranın manzarasını seyretmeğe gelirlerdi.

Devlip yerleri, geceleri böyle güzel olduğu gibi, gece ve gündüz de pür harekettir de’ Buğday yıkayanlar, kaynatanlar, bez serenler, toplayanlar, devlip döğenler, bulgur savuranlar, yemek yapanlar, koşuşan oynaşan çocuklar hep birer hareket unsuru. Sonra devlip yerindeki çeşitli sesler ne tatlı bir koro. Devlip gıcırtısı aynen dertti dolabı andırır. Bulgur değirmenlerinin ahenktar hırıltısı, bulgurcuların şarkı sesleri ve bütün bunların birleşmesinden hasıl olan ahenk tabiî bir müziktir.

Şimdi eski devlip âlemlerinden bahsedelim:

Devlip sahibi bir gün evvel hısım, akraba ve dostlarını devlibe davet eder. Davet dilden, yani şifahen olur. Devlip akşamı koltuğuna büyük bir karpuz alan devlip yerine gelir, karpuzu davet sahibine verir. Gündüzden bütün davetlilere yetişecek kadar doldurulup hazırlanan eti bol, bulgurlu patlıcan dolması ocakta fıkır fıkır kaynıyor. Sofra açılır, karpuzlar kesilir, davetliler ortasında fennus (fener) yanar sofranın etrafına çevrilirler. Dolmalar leğençeye konur, yufka ekmekler önlerinde hazır, dolmalar, ekmeklerin üstüne ezilir. Biber, domates, patlıcan dolmaları yekvücut olur,. lokmalar halinde colk colk mideye indirilir, arada bir de dolmanın ekşili suyundan kaşıkla; içilmez mi?. Oh gel keyfim, gel sonra 'da 'efendim, dolmanın acı ve ekşisini ağızdan gidermek için üstünden yinen karpuz, kavun, üzüm hıta acurdaki tadı başka. Hele devlipçinin teşvik için , o günün dolma yapan kadınına işittirecek bir sesle “Dün aşe bacı bir dolma yapmıştı, parmaklarımı beraber yedim! demesi kadını gayrete getiripte dolmayı yapmak için bütün sanaatını sarfetmesi devlip dolmasına bir özellik verir. Onun için bu dolma çok leziz olur.

Eski delip alemleri çok güzel bir içtimai gelenekti. Bu vesile ile dostlar, akrabalar düğün gibi, bayram gibi bir araya toplanırlar, eğlenirlerdi. bugünkü hayat pahalılığı bu adedinde köküne kiprit suyu sıktı.

Hey gidi günler heeey!...