Esir Tüccarı Hegio, birisi küçükken kaçırılan, diğeri ise harpte esir edilen iki oğlunu bulmak için bu mesleği seçmiştir. Oğullarını bulmak için didinen ve bu yüzden türlü fedakârlıklara katlanan baba, neticede maksadına erer ama burada daha çok tesadüflerin yardımı olur. Aradığı oğlu esir olarak satın aldığı insanların arasındadır. Küçükken kaçırılan ve başka birine satılan bu genç efendisiyle Heigo tarafından satın alınır. Heigo bir tarafından satın alınır. Heigo bir tarafta cesareti takdir eden, iyilikler karşısında gözleri yaşaran bir insandır. Fakat beri yandan kendisine yapılan en küçük bir ihaneti asla affetmez. Oyunda bir de dalkavuk yer almaktadır. İnsanların neş’e ve kederlerine ortak olarak karnını doyuran cinsinden bir dalkavuk. Düşündüğü yalnız midesidir. Zaten bunu her fırsatta söylemekten çekinmez.

Kültür derneğine bağlı Gençlik tiyatrosunun oynadığı bu eseri sahneye İlköğretmen Okulu müdürü İhsan Kurt koymuştur. Dekorlar kıyafetler ve tipler isabetli bir görüşle seçilmiş olup eserin oynanışı başarılı olmuştur. Ne varki bu başarıyı gölgeleyen, oyunun zevkini kaçıran, seyircilerin çokluğu ve salonda bir türlü temin edilemiyen sükûnet; seyircileri eseri takipde büyük sıkıntıya düşürdü. Salondaki gürültüyü sıkıntıya düşürdü. Salondaki gürültüyü bastırmak için çok bağırmak zorunda kalan sanatçıların bir süre sonra seslerinin çatlak çıkması hep bu yüzdendi. Perde açılışlarının ikazsız oluşu sigara içmek üzere salonu terkedenlerin oyun başladıktan sonra birbirlerini iterek salona girerken çıkardıkları gürültü salonda açılan gazoz şişlerinin sesleri çocuklar ile gelmiş bulunan ailelerin çıkardıkları gürültüler birbirlerini takip etti ve dikkati dağıttı. Perdeniz kapanması icap eden yerlerde vaki gecikmeler seyirciler üzerinde soğuk duş tesiri yapmaktaydı.

Yukarıdan beri görülüyorki gerek eserin sahneye konuluşunda ve gerekse bu oyunda rol almış bulunanlar hakkında şu veya bu şekilde tenkid yoktur. Hatta diyebilirizki gençler kendilerinden beklenenden daha çok şey vermişlerdir. Ama ne varki bu başarı tiyatro zevkinden mahrum bir kısım seyircinin yüzünden lâyık olduğu şekilde tekdir edilememiştir.

Hegio rolünde Sabri Güçdemir ümid vadetmektedir. Oyunu sürüklemesini bilmiştir. Diğer rollerdeki gençler vasat idiler. Dalkavuk rolünde Mustafa Bakkaloğlu (Ergasilus) ses tonuna daha çok dikkat etseydi muvaffakiyeti o nisbette artacaktı. Keza Aristoplıontes (Mehmet Atillâ) Hegio’ya bir asilzade sesi değilde basit bir insan sesi tonuyla hitap etmekteydi.

Netice olarak diyebilirizki oyun muvaffak olmuştur. Yerine getirilmesi gerekli hususlar bundan sonra dikkate alınırsa başarı daha çok alacaktır. Genç arkadaşlara ve eserin yöneticisi İhsan Kurt’a bu başarılarından dolayı teşekkür etmek lâzımdır.