Her devletin sınır bölgesinde kaçakçılık hadiseleri olmaktadır. Bunun sebebi ise, İktisadî olmasıdır, iktisat yalnız kazanç düşünür, o bunun ahlâki veya gayri ahlâki tarafı üzerinde durmaz. Ucuza alıp, pahalı satmak imkânını bulduğu takdirde, buna tevessül eder. Bunun buhranlı anlarda en karakteristik vasfını karaborsacılıkta görürüz.

Kanuni müeyyide, şiddetli ceza hattâ sıkı emniyet tedbirleri, İktisadî bir olay olan kaçakçılığı önlemeye kâfi değildir.

Kaçakçılık elbette memleket ekonomisi bakımından iyi bir hareket değildir.

Bunun nedenleri üzerinde durmak ve hastalığı arazları ile birlikte teşhis etmek ve ondan sonra tedavisine girişmek lâzımdır.

Güneydoğu sınırlarımızda kaçakçılığı önlemek için mayinler dökülmüş, emniyet bölgeleri ihdas olunmuş, bu vazife askerî birliklere verilmiş ve fakat sonuç tatmin edici olamamıştır. Hattâ kazançlı da olamamıştır.

Çok tehlikeli ve ağır cezalı olan bu fiili işlemek için geçim sıkıntısı bakımından had safhada bulunmak icabeder. Nitekim bu böyle olmaktadır. Sınır şehrinde bir tahkikat yapılırsa, görülecektir ki, bu bölgede iş ve kazanç sıkıntısı vardır. Şu halde, abnacak İktisadî tedbir işsizliği ortadan kaldırmak ve vatandaşı meşru yollardan kazanç sahibi yapmaktır.

İktisadî problemlerin çözümü, verimli bir şekilde ancak iktisadi tedbirlerle olur.

Bu konu üzerinde daha tatmin edici bir sonuç alabilmek için, sınır bölgelerindeki Gümrük idarelerinin muamelâtını incelemek ve birtakım olaylardan doğan istatistiki bilgiyi toplamak lâzımdır. Beş senelik bir araştırma yapılır ve sonuçlar ortaya konulursa zannediyorum ki hayretler içinde kalınacaktır.

Biz daha önce de sınırlarda serbest pazar veya açık pazar yapılmasını bu sütunlarda savunmuş ve teklif etmiş bulunuyoruz.

Sayın Devlet Bakanı Kâmil Ocak’ın: Sınır pazarlarını savunması ve kaçakçılığın emniyet tedbirleriyle önlenemiyeceğini söylemesi, yerinde konulmuş en güzel bir teşhiştir.

Kilis’ten Gaziantep’e giden yolcuların ve turistlerin vasıtaları durdurarak üzerlerinin aranmasını Anayasamızla, ne de insan hakları ile kabili telif değildir.

Bu bir telâş ve bir terör havasından başka hiç bir mâna ifade edemez. Ancak, şiddetli reaksiyon doğurur ve «Aç ayı oynamaz» atasözünü de bize hatırlatır.

Biz demiyoruz, kaçakçılık olsun; olmamasını canı gönülden istiyoruz. Ancak, kaçağa sınırda mâni olunmalıdır, olunmuyorsa sebepleri üzerinde durulmalıdır.

Biz enerjik hükümetimizin bu işe vukuf ve dikkatle eğileceğine inanıyor ve sınır şehrinde yaşıyan insanları çok kötü bir şâibe olan kaçakçılık haksız ve yersiz damgasından kurtaracağına inanıyoruz.

(HUDUDELÎ)