Dalından kopmuş bir kuru yapraktım,

Poyrazda savrulup yellere düştüm.

Ardımda bir siırü yavru bıraktım,

Başımı alıp ta çöllere düştüm.

Cecesi gündüzü bir duman deye,

Kendi de, adı da pek yaman deye

İçiyor ömrümü boş zaman deye,

Yurdumdan uzak yad ellere düştüm.

Eşini arayan bir ceylân gibi.

Yıllardır başıboş küheylân gibi,

Dağlardan çağlıyan bir seylân gibi,

Yolumu şaşırıp sellere düştüm.

Bakmadan yüzüne kanakana ben,

Hasretle adını âna ana ben

Tutuşup kül oldum yana yana ben

Şu büyük deridimle dillere düştüm..

Adıyamanlı

Abdülkerim IŞIK