Adana Müzesi Mıntıka müdürü Üstad Naci Kum, (Gaziantep ilinde tetkiler ve görüşler) başlığı altında kıymetli bir etüt mahsulü seri yazılar yayınlamaktadır. Ayni zamanda (Şeriye Mahkemesi Sicilleri)’miz üzerinde de derin tetkikler yaparak, Antebi son teşriflerinde bize, sırası geldikçe bir Broşür halinde tab’edeceğimiz, dört defter bırakan üstada, memleketimiz hakkında ki bu ilgisinden dolâyı şükranlarımızı sunarız. Yalnız müsadelerile burada bir noktaya dokunmak istiyorum.

Mecmuamızın 66 ıncı sayısının 12 inci sayfasındaki yazılarında, Tekye camiinin Farsça kitabesini tercüme eden bir haşiyesinde üstadın şu yazılarını beraber okuyalım;

“Hazreti Mevlâna’nın (Mesnevî)’sinin bir mısrasını tarih düşüren kitabe sahibi güzel san’at yapmıştır. Tercümesi: Hayır sahibi Mustafa Ağa’ya Hak iki âlemde inayet ede. (Malla Camî) medhiye söyledi; ta ki bu camide dervişler ibadet eylesin. Mevlâna bu camiin tarihini peşin söylemiştir: Dinle neyden ne hikâyeler eyler.

Üstadın haşiyesi burada bitiyor.

Vaktile mecmamızın 25 inci sayısında (Kitabeler) serisinde neşrettiğim bu kitabeyi bu vesile ile burada bir kerre daha yasmak nezareti hasıl oldu.

Tekye Camii kapısı üzerindeki kitabe:

Mustafa Ağa-yi sahib hayrra

Der dü âlem Hak inâyet miküned

Kerde câyî beh-ri Mevlâna-yi Rûm

Ta ki dervişan ibâdet miküned

Güft Mevlâna zi pîş tariheş

“Bişnev ez ney çun hikâyet miküned”

İşte bu gün camiin iç kapısı üzerinde tam okunaklı bir şekilde duran kitabenin tıpkı ibaresi budur. Naci Kum bu kitabenin ikinci beytinin ikinci kelimesi olan (Cayî) kelimesini (Cami) deye kaydetmiş ve buna da (Molla cami) manasını vermiştir. Halbuki bu kelime (Câyî) dir: (Bir yer) manasındadır.

O halde:

Kerde câyî behr-i Mevlâna-yi Rum

Ta ki dervişan ibadet miküned

Beytinin manası:

(Mustaf Ağa Mevlâna-yi Rum için bir yer, yani bir tapınacak yaptı. Ta ki dervişler içinde ibadet etsinler diye.) demek olur.

Vaktile, bitişiğinde Mevlevî tekyesi bulunan ve içinde Mevlevî dervişleri ibadet eden bu cami, için bu kitabi çok güzel bir buluştur. Yoksa Naci Kum’un dediği gibi bu kitabenin (Molla cami) ile bir alâkası yoktur.

Bu kelimenin, vakfiyede (Cami) şeklinde yazılmış olduğunu kabul etsek bile bu: içinde ibadet edilen (cami) demektir.

Yine (Molla cami) ile bir ilgisi yoktur. Üstadın bu meseleye dikkat nazarlarını çekeriz. Ve bu meseleye bizimde dikkatimizi çeken muhterem mebusumuz ve kıymetli dilcimiz Bay Ömer Asım Aksoy’a gösterdikleri bu alâkadan dolâyı şükranlarımızı sunarız.

Halkevi Dil, Edebiyat Şubesi Başkanı

Şakir Sabri YENER