Gaziantep’in Oğuzeli ilçesine bağlı Suriye hududuna bir saat mesafede. 150 hanelik Büyükkaracaviran köyü bulunuyor. Bu köyün en eski bir ilk okulu vardır. Bu köyden bir çok memur, yüksek mühendis, subay, öğretmen, sanatkâr yetişmiştir. Hatta askere giden erkeklerin çoğu çavuş olmaktadır. Bu köy hakkında geniş bilgiyi ayrı bir yazımda vereceğim. Bu yazım da ise Oğuzeli havalisinin en muzip ve şakacı olanlardan biri olan Büyükkaracaviranlı Deli Hüseyin’den bahsedeceğim.

Deli Hüseyin 1870-1959 yılları arasında yaşamıştır. Birkaç kadın almıştır. Halihazırda 12 kızı kocadadır. Torunlarının sayısı 100 e yaklaşmaktadır. Bir karış arazisi yoktur. Hiç bir iş yapmaz. İşi gücü̈ köy odalarında şakalaşmak ve cemaatinde bulunanlara hoş vakit geçirtmektedir. En gülmezleri güldürür en kederlileri kedersiz bir hale getirir. Çok iri bir vücuda sahiptir. Ölünceye kadar herkimle olursa güreşir. Rakıyı herkes bardak ile içerken, kendi büyük bir bakır tas ile içerdi Hiçte sarhoş bir hali olmazdı. Hayat felsefesi bambaşka idi Yaşamak için eğlenmek, eğlenmek için yaşamak... Köye gelen yabancılara çok fazla yakınlık gösterir. Haksızlara karşı haklıları korumaktan sonsuz zevk duyardı. Aç kalır elindeki lokmayı başkasına vermek isterdi Gözü gönlü tok bir insandı. Eski günlere ait canlı bir tarih gibiydi. Antep’in dün ve bugününü çok iyi bilenlerdendi. Antepliyim demekten sonsuz bahtiyarlık duyardı. Sayılamayacak kadar çok fıkra bilirdi. Fıkraların bir kısmını kendisi uydururdu. Dünya malında, para da pulda gözü gönlü yoktu. Hayatına ait bir fıkrayı aşağıya alıyorum:

Oğuz eli Kaymakamı bir gün köy muhtarı Hanifi Uğur'un odasına bir mesele için gelmişti. Köy odasında bulunan Deli Hüseyin’in Konuşması ve hoş esprileri kaymakam beyin hoşuna gitmeye başlamıştı Kaymakam ile Deli Hüseyin arasında şu konuşma geçiyor.

– Hüseyin ağa ne iş yaparsın?

– Bir iş yapmam kaymakam bey.

– Peki ne ile geçinirsin?

– Geçinmemi? Sorma kolay bir usul buldum Allaha şükür bey gibi geçiniyorum.

– Anlamadım. Nasıl geçiniyorsun?

– Kaymakam bey benim geçinme sırrım bambaşkadır. Şeytanın bile benim işime aklı ermez. Allah millete, devlete zaval vermesin. Gül gibi geçinip gidiyorum. Halihazırda

2 karım 12 kızım vardır. Yılda birisini 3-4 bin liraya kalın ile satıyorum.

Aldığım para daha bitmeden bir diğerini satıyorum. Üçüncü dördüncü derken şu fani dünyada geçinip gidiyoruz. Allah bizim karılara sağlık verirse parasızkalmam.

Kusura bakmayın. Biz cahil adamlarız Ticaretin inceliklerine aklım ermez amma, kalın ile kız vermeye aklım fevkalade erer. Haramdır amma bedava olarak kızlarımı bir kimseye veremem. Mezar taşında aynen şöyle yazıyor: Deli Hüseyin’in ruhuna el- fatiha.