Bütün Türk ve müslümanlar gibi Gaziantep’lilerde dinlerine ve vatanlarına çok düşkündürler. Zaten yüce peygamberimiz de: “Vatanı sevmek iymandandır.” Buyruklarına göre din ve vatan sevgileri de kardeş iki kavramdır.

Bütün müslüman Türkler gibi Gaziantepliler de tarih boyunca bu iki mukaddes varlıklarına saldıranları kahretmişler, saldırıları kanları ile temizlemişlerdir. Son Antep-Fransız harbi bunun en yakın şahididir. Antepliler bu badirede altı bin kurbanı bir o kadar da harp malülü vermişler. Türk kesiminin taşı taş üstünde kalmayana kadar düşmanla çarpışmışlardır. Bütün silahları da, göğüslerini dolduran iyman kuvveti idi.

Gaziantep’te iki paşa camii vardır, Nuri Mehmet Paşa camii, Hüseyin paşa camii. Bütün Antep camiileri de güzel anama, bu iki camiin mimari tarzında, avlularının genişliğinde bir iş açıcılık bir ferah, bir ilahi hava var. Hele Nuri Mehmet Paşanın, kendi cami asitanesinde defnedilmiş elması, yani mezarının bu cami avlusunda bulunması ve ziyaretgah olması da bu camie ayrı bir özellik verir. Ve her iki cami de şehrin kalabalık yerlerinde yaptırılmıştır.

Mehmet Paşa camiinin minaresi vaktile maili inhidam, yani eğilmiş, yıkılmak üzeredir diye yıktırılmıştı. Ezan yıllarca minarenin iki metre kadar kalan kısmı üzerinde okunmuştu. Sonra bu cami müze oldu. Yıllarca ibadete kapadı. Anteplilerin direnişi üzerine hükümet yeni bir müze binası yaptırdı. Müzelik eserler bu binaya taşındı, cami tekrar halk gayrete geldi, yeni minarenin temeli ilahi bir törenle atıldı. Dostlar bu tören için benden bir tarih istediler. Bende camiin ve minarenin geçirdiği saf halan içine alan şu manzumeyi yazdım, verdim. Okurlarıma aynen sunuyorum.

Bu cami bir zamanlar müze oldu

İçi, dışı eski eserlerle doldu

Nice yıllar ibadete kapandı

Mabetlikten çıktı, içimiz yandı

Sonra yeni bina yapıldı bitti

Eserler oraya taşındı, gitti

Cami tekrar ibarete açıldı

Minarenin yapımına geçildi

Eski minaresi cümle kapısı

Sağındaydı… eskimişti yapısı

Mail-i inhidamdı yıktırıldı

Bu olaya kalblerimiz kırıldı

Cami minaresiz kaldı bir zaman

Gayretullah zuhüra geldi heman

Bin dokuz yüz altmış dokuz yılının

Yirmi dokuz Haziran Pazar günü

Kalabalık cemaatle yapıldı

Minarenin temelatma düğünü

Tekbir sedaları gökleri sardı

Arş’a çıktı (Allahü Ekber) ünü

Allaha çok şükür gösterdi bize

Minareye bu başlama gününü

İnleyecek burada ezan sesleri

Şenletecek beş vakitte her yönü

Yardım edenlere ecrin verecek Hak

Cennettir unların yeri muhakkak

Bunu yazan Şakir Sabri Yener

Allahtan rahmetle mağfiret diler.