Bir gün dedilerki, siz size mıkat olun, tertipli durum her şeyinizi toplayın, dışarı çıkman dediler. Biz hemen herşeyimizi topladık, uşakları beledik, hazır bir hala geldik. Aradan iki gün geçti. Bizim gomşu Elif, aman Zennup başıma daş düştü, bokunu yim, gadanı alıym, aman ne edik, nere gedek, gavır geliymiş. Aman bizim namısımız ne olucu dedi.

Aman, orda ne oldumu bilemedim, aman nişliyek, Elif bacı dedim. Deyken hazırlandık, bezimizi, bokcamızı çıkınladık, anamgile geldim. Komşularla bir mağarıya depiştik. Bütün garaltılarımızın çoğu gazan, gap, gaçak, sandık, sepet hepsi evimizde. Marıya erkekler gelip gediy, bizde namahrem oldomuz için açık duramazdık. Benim de başımdaki çemberim eşgimiş. Acı bana gızınızın, gelinliğizin sandında varsa, bidene verin dedim. Onnarda anam, hepisi yerinde dediler. Benim içime sinmedi.

Toplar, gülleler durmuştu, hemen çarşafı aldım, bedestenden bi çember aldım geliydim. Anca yafiydi mahallesindeydim, bir top atıldı. O anda ödüm yürem düştü, hemen bi köşiye çekildim, garşıdan bi erkek geliydi; benim beyle saralıp duvara dayandımı gördökine, bacım gorkma top uzun çarşının yanına atıldı dedekine, aman oradan gaçtım marıya geldim.

Sona gomşu bana, Zennup dedi; duydunmu taman senin Aşe görümünün herifi ölmüş, senin haberin yok mu dedi.

Aman dizime vurdum, vurdum, vah bu, ikinci herifi, gızın heç yüzü gülmedi, gara yazılı gene dul galdı diye ağladım. Mersem ben çember aldım geliyken top ona deymiş, yıragola gafası bir yere yuvarlanmış gövdesi bir yere getmiş. Aman nişliyek dedim. Anası, bacısı da köyde, burada yalınız üç bacısı var.

Akşam oldu bizimki eve geldi: Aman herif dedim, Bizim Aşe’nin herifi ölmüş gafa bi yere gövde bi yere uçmuş duydun mu, ne misilli baba yitti dedim.

Herifi, yok ben duymadım, vah keşke genddi ölseydi de gurtulsaydık dedi. Aman neden böyle deysin yazzık delmi dedim. Aman yok, gurtulurduk, bu çekdemiz neyki esik dedi.

Sabah oldu, ölüyü şıg camısına götürmüşler, oraya gettik, araki ölüy bulasın. Ölünün her parçası bi yerdeymiş, bize gösdermediler, yalvardık, yakardık, ağladık hepsi boş yere gene görmedik.

Sona bunu kövdeki görümlerim duymuş, bura gelmek için gaynanamı gandırmışlar, ona duyurmamışlar. Antebe geldiler ki hal madda beyle, üsdelik bi acının üstüne bi acıd aha gondu.

Toplar, güller daha atılıydı anca gürredenerek aşşa taraftan gavırlar geliymiş dediler, ödümüz yürümüz patladı. Mersem gelen, onnar delmiş. Bizim herif burada, daha çok oturmıyacamızı söyledi.

Suburcunda kötü bi eve gettik o evde harabeydi, duvarı bi adam boyundeydi, burden gelirler de namısımız, ırzımız meydanda galır, aman esik etegig nişliyek herif dedim. Gece yatamadım, nerede bir çıtırdı olsa, geliyler dey, ödünü yürem patley. Anca bir şakırdı oldu, aman herif başımıza daş düştü dedim. Oda, heç gorkma dey amma, gelsin beni inandırsım. Deyken bi gümbürtü oldu anca haşır dey, evden tozlar topraklar endi. Hemen uşakları toplayıp dışarı gaçtık.

Oralarda mahalle ağasının bir evi varmış, erkekler zorladılar gapıy gırdılar içeriye girdik. Evin altında bodrum varmış, orıya yerleştik. Amma yalez biz değildik, yirmi otuz gapı vardık, hepimiz depiştik, bize anca bi midellik yer zor düştü. Uşakları üst üste yatırdık, ben otırmıya bile yer bulamadım, sabaha kadar uyuyamadım, uşaklar yatıy, biri de mememde, daha güccük. Sabah oldu, herif, acı Zennup bize bi dolma yapda çoluk çocuk yiyek dedi.

Herif eti aldı geldi, eti dövdük sovanı, samsa dorgadık, temetos, biber dorgadık daha duruyduk.

Anca beni gomşu Zeynep çardı. Amanın Zennup dedi; gavur burayda basıcıymış ne edek, nere gedek, aman başımıza gelenlere bak, gelin gacak bedestene gedek dedi. Bende gızımız Fürdösü çardım, o da eti gapaklı senden biraber getirmiş. Gızım get onu yorganın altına sok dedim Zeynep bacı dehlizden yavaş harabiya geddi, anca garşısına uzun uzun adamlar çıkdekine ödü, yüre patlamış. Gardaşlarım Ermeniler burıya geliymiş daha ne dureysez demiş. Deyken hemen orda bi top atıldı, evin üstü havalandı, topun arası açıldekine biz hemen bedestene gaçtık.

Ora gıyamet kimi, ahali dolmuş, zor zekât bizde girdik, uşak, devşek, pislik aman benim en huylandığım işler. Nişliyek başa gelen çekilir.

Benim yanımda en büyük olan Ali yok, aman başıma daş düştü dedim. O, dolmıya goruk goparmıya geddiydi. Ne gadar olum, gelme, ben dolmey leymun duzeynan yaparım, çıkarsın da Allah etmesim bi top deyer dedim. O beni dinemedi, gaçtı geddi. Aman nişleym kimin bokunu yiym, deyken, aha olan burda dediler aman yürem yerine oturdu.

Bizimki geldi, niye bura geldiniz dedi. Oralıkda acı dahan oturseydez size bi düven bulucuydum, dedi. Bir gün sona hökümetin adamları bize düven buluylar. Düvenleri açtılarki içi ağzına kadar deri dolu geri gapadılar. Bidene daha açtılar o da eyle.

Sona boş bidene buldular orıya girdik. Bizim yanımızdaki gomşular, eltileri, görümleri, gelinleri, gızları, hep akrabaları olanlar bi yere girdiler.

Herif orıya bi ocak gurdu, dolmey bişirdik, ağı afacan gimi yidik, nere geddeni bilmedik.

Orda epey bi zaman geçirdik, yüzler gadar ölüler sediyelere gonmuş gediy. Yandaki Asiya bacı, aman gızım, zennup hele görsen, mor bölüklü Zennub’u biliymin, gızmı, gelinmi masim topa tutulmuş. Asiya ana, yosa Çopurların Zennubu mu dedim, bilmeym dedi. Sediyede gediydi, yüzünü açtılar. Aman yazık dedim, biz de onu gaynıma alıcıydık. Aman nasıl olduda gördüm, Asıya ana dedim.

Deyken bi sedye daha geliydi, o da çarşafa yeni girmiş gızdı. Avratlarnan bez yumıya gitmiş, geliyken gurşuna dutulmuş. Gızın bezi goltunda galmış. Yününü açtım baktım ki, gızın börenin beyaları dışarıya çıkmışdı. Aman düvene geldim, ağlıya ağlıya gözlerimde yaş galmadı.

Ben de bizim gızı bez yumıya salardım, aman Füroös gadanı alıym, urgundan ölüym, Aman seni bi da bez yumıya salmam, boknan oturur, esgim üsgüm ne varsa belerim dedim.

Düvende epey zaman oturduk, bizimki Zennup artık köve gedek, orada biz de hizmet etmeliyk, sen ister anamnan, ister gardaşın yanında gal, istiysen bennen beraber gel dedi. Ben nişleym, esik etek, nedemde gardaşımın yanında galıym dedim, sen neredeysen bende ordeym dedim. Hemen anamnan, gardaşımnan, bacılarımnan hallallaştık.

Gece gomşularnan, gala altından gettik. Oradan köve getmek için iki hayvan aldık, bu hayvanlar birer mecdiyeydi. Herif dedim, bu iki hayvan nere yeter, bi dene daha alsan dedim. Esik, param bu gadar, daha olsaydı alırdım dedi. Bende bir mecidiye var, bidene daha al dedim. Sana bu para nereden dedi. Hani sen Urfaya gediyken iki mecidiye verdindi ya, işde onun birisini haşlamamışdım dedim. Allah senden razı olsun dedi.

Garanlıkda epey gediydik, hayvanları götüren adamı eyden tembehlemişdik. O da garanlıkda bilmemiş bizi bi bağa getirmiş, orda tiye’tler ayaklara deyiydi. Anca garşı depeden bi aydınlık oldu. Hepimiz göründük, hemen hayvanların başının altına girdik, uşakları üsd üsde hayvanın golotnun altına sokduk. Aydınnık gerı kesildi.

Epey yol aldıktan sona bi daha açıldı, gene eyle saklandık. Sona gene epey geddik, bağdan dışarı bi demir yola endik. Hayvanları götüren adam, artı gurtulduk, burda gorku yok dedi. Artı buraya ermeniler gelmez.

Bizimki ve bazı erkekler, şurada oturakda acı soluk alak dediler. Öteki adam, buradaki köylüler soyguncular. Adamı soyarlar dedi. Ben de, aman bizi soyarlarsa ne yaparık. Her şeyizi bırakın derlerse ne etmeliyk, dedim. Sona uyuyan uyusun, uyumuyan nöbet beklesin dediler ve epey civara içdikten sona, sıra sıra mızgandılar. Ama benim uykum heç gelmiydi. Şimdi biri gelir deye. Bütün gurtlar guşlar uyumışdı, yalnız ben uyanıkdım.

Sabah oldokine epey geddik, burç köyüne vardık. Bi ev kiraladık, gomşularda yanımızdalardı. Bizimki epey zaman geçdikten sonra, ben Antebe enmeliyim, çeteler bura geliymiş. Benim burda oldomu görmeli deller, ben onnarın başganı oldom için dedi.

Ben nerde galmalıym, garib yerdeyim, çoluk çocuklarla dedim. Aman ben nişlemeliyim. Çeteler bura gelirlerse ne etmeliyim, eşik eteğim dedim.

Aha şemsi bacıgil yanında, sana heç bir şey edemezler. Eğer çeteler gelirlerse, sen hemen benim esgi şalvarımı geyer, başına bi örtü alır, acı da elini küle batırıp yüze çalarsın, ben bi mahacirim dersin, gece de gapıy hasıllar içer de yatarsın. Bende çok kalmaz gelirim dedi, sona goydu geddi. Sabah oldobille garşı dağa, bütün arvadlar, uşaklar, gelinner, gızlar, goltuklarına bokçalarını almışlar hepsi dağa dırmanıylardı.

Şemsi bacı dedim, bunnar nen gesek dedim. Yok gızım onnar gaçıylar amma bir şey yok, gorkma eğer eyle bir şey olsa biz gaçmazmıydık dedi.

Sona gene top tüfek gümbürtüleri geliydi. Birden damdan biri bardı, amma ben ne söyledeni eşitmadim. Meğer teslim olmuşuk, arvadlar damlara şiltelerini gererek teslim işareti yapdılar, top tüfek seslerini durmuştu, herkes artı serbest gezecek kimseye garışılmeycıydı. Of Allah’ın Kerem ne şükür dedim Bizim ki gene Antebe gedeceğini söyledi. Ordan para gazanıp, bizide götürecekdi. Seyyar arabada nacarcılık etmiş, büssürü para gazanmış, havla, ekmek acıda mahılta almış geldi. Bunu bişirde yiyek dedi. Ben de ne edek havla yirik dedim. O pişer yolda uşaklar yir. Ben de sabah olsunda dört hayvan alıym, öbürgün gedek dedim.

Bir gün sona ev paralarını verdik, hayvanlarnan gediydik. Ben yolda türkü duddurdum.

Sof dağından çıkınlarla, gönlüm arzederdi gizim,

Happa anamnan dayını

İrbemli köyünden geçdim, güzel güzel sularını içdim,

Nazlı Antepden vazmı geçdim.

Günnen birabar Antebe geldik. Anca sarı güllerin yanında bizim, bacılarımın, gardaşlarımm uşakı oyneylardı. Mahıltalı aşı çıkıynan onnara verdik, sona anamgilin yanına geldik, onnara gavuşdık.

14 Nisan 1960

Hatırayı teyzesinden dinleyip iynen tesbit eden:

Yüksel ÖZKAYA