Bana yukardaki fotoğrafı ülküdaşım, Yüksek Hâkimler Kurulu üyesi sayın Hasan Remzi Çitçi bey verdi. Gaziantep’te 42 yıl önceki bir karşılama törenini yansıtan bu fotoğrafın arkasında eski harfli şu sözler yazılı:

«Müşir Fevzi ve Ferik Fahrettin Paşalar Hazerâtını istikbale çıkan Gaziayıntap Dârüleytam Talebe ve Tâlibâtı. 6/Mayıs/39 Cuma ertesi saat 14»

Bu ibarenin bu günkü dil ile açıklaması şöyle:

«Mareşal Fevzi ve Tüm General Fahrettin Paşalar Hazretlerini karşılamaya çıkan Gaziantep Öksüzler Yurdu erkek ve kız öğrencileri 6/Mayıs/1923 Cumartesi saat 4»

1923'te Gaziantep Dârüleytamı, şimdiki Devlet Hastanesi binası idi. Bu binada ilkokul çağındaki kız ve erkek yetim çocuklar yatılı olarak barınırlardı. ama, her ikisinin de dershaneleri yemek ve yatakhaneleri ayrı ayrıydı.

Sonra bu darüleytamın erkek kısmı ayrıldı, köy yatı okuluyla da birleştirildi, adı: (Şehir Yatı Mektebi) oldu. Okula bu ad, galiba, içinde okuyan öksüz yavrucuklara öksüzlüklerini unutturmak için verildi. Bunun kız kısmı büsbütün paydos mu edildi, yoksa başka bir binada mı öğretimine devam etti? Bu ciheti iyi hatırlamıyorum.

Erkek kısmına bu bina dar geldi 1925 te şimdiki lise binasına taşındı ve adı: (Dayı Ahmet Ağa Şehir Yatı Mektebi) oldu. Buna sebep şu idi: Merhum Dayı sağlığında, (Karaburun) ve (Mıktıfı) adlı iki kıymetli çiftliğini Maarife bağışlamıştı. O zaman bu mektep binası Antep Fransız harbinde harap olmuştu. Bu çiftliklerin gelirleriyle binanın ihata duvarları yapıldı ve bina tamir edilerek okul olmaya elverişli bir hale getirildi, onun için okul bu adı almaya hak etmişti.

O zamanki Maarif Vekâletinin, hâla anlayamadığım bir emirle bütün Türkiyedeki şehir yatı mektepleri talebesi Kayseri’de Zencidere denen yerde bir araya toplattırıldı. Bu meyanda bizim Dayı Ahmet Ağa ,Şehir Yatı mektebi de müdürüyle, muallimleriyle, talebesi ve bütün müştemilatile Zencadere’ye göç etti. Bu göçten sonrada Gaziantep’te ve bütün Türkiye’de şehir yatı mekteplerinin ömürleri sona ermiş oldu.

Fakat bizim vefâlı Meclls-i Umumî (Genel Meclis) üyelerimiz, hamiyetli Dayı Ahmet Ağa’nın adını yine şehrin merkezinde bir ilkokula vermek suretile ebedileştirdi. O zamanki Maarif Vekâleti lisemize: (Dayı Ahmet Ağa Lisesi) adı verilmesi için söz vermişti ama, o da sözünde durmadı, zaten buna ihtiyaç da kalmadı.

Fotoğrafta, okul sembolünün solundaki ince beyaz sarıklı zat, okulun öğretmeni Ali Niyazi beydir. 3 senelik Antep Dârülmuallimîni’nden mezun olan Niyazi bey, geçen sene (Antep gösteren) denen yerde bir trafik kazasında ölmüştür. Merhum ateşli bir yurtseverdi ve Antep Harbi kahramanlarındandı. Nur içinde yatsın!

Haşan Remzi Çitçi bey bana, iki karşılama törenine ait bir hatırasını şöyle anlattı.

«Gaziantep daha Fransız işgali altındaydı. İşgal kuvvetleri kumandanının karargâhı şimdiki lise binasının arkasnıdaydı. Ben o zaman (Sarımektep) te ilkokul talebesi idim. Mevsim yazdı, okullar tatildi Bir gün okul hademesi eve geldi, beni mektebe çağırdı. Tören var imiş, Fransızların 14 Temmuz bayramıymış, kutlamaya, kumandanlık karargâhına okullarla birlikte gidecekmişiz. Sıralandık, bayrağımızı aldık, yola düştük ama, bir ayağımız gidiyor, bir ayağımız gitmiyor Mahsus geç kalalım diye yurtsever muallimlerimizde bizleri ağır ağır yürütüyorlardı.

Ne ise geç kalmışız. Biz tören yerine yetişmeden, Ermeni mektepleri talebesiyle karşılaştık. Tören bitmişti, dönüp geliyorlardı. Bunlar bizim geç kaldığımızı görünce başladılar alay etmeye:

«Geç kaldınız Mâmetler (Mehmetler), geç kaldınız Hacı ağalar!»

Aradan zaman geçti, Fransızlar Gaziantep’ten çekilip gittiler, ama daha Ermeni mektepleri duruyordu. O sıralarda Fevzi Paşa Antebe geliyordu. Bütün okullarla birlikte bizde Paşayı karşıladık. Tören bitti, bir de baktık ki bir Ermeni mektebi, talebesiyle beraber Paşa’yı karşılamaya geliyorlardı. Onlar da törene geç kalmışlardı. Şimdi biz de onlarla alay etmeye başladık:

«Geç kaldınız Nersisler, Artinler, Haçirler, geç kaldınız!»

İşte kavgasız, gürültüsüz, suç işlemeden, öç alma diye buna derler hocam!»

Medenî şekilde bu tip öç almayı ben de çok beğendim doğrusu.

Şakir Sabri YENER