Başpınar, Gaziantep-Narlı ve Fevzipaşa şosesi üzerinde ve Antep'e takriben on iki kilometre mesafede bir mevki ismidir. Şosenin beş metre kadar garbinden ve hafif meyilli bir dağ eteğinden kaynayan bu pınarın suyu gayet bol ve berraktır. Kırk yıl önce Antep'te yaman bir su kıtlaması olmuş. Antep'teki bütün içme suları kurumuş, yalnız Kasarcı Pınarı [1] ile Başpınar kurumamış. Fakirlere Kasarcı'dan, zenginlere de Başpınar'dan içirilmiş olduğu söylenir.
Pınarın suyu, şosedeki bir menfezden geçerek şarkındaki Sam Köyü'ne doğru devrilir gider. Sam Köyü Antep cennetlerinden biridir. Bazı seneler Gaziantep Lisesi kampını bu köyde kurar; köyde alakası olanlar yazın sıcak günlerini burada geçirirler. Bahçesi bol, suyu soğuk, üzümü çok bir köydür.
Burası aynı zamanda mühim bir iktisat merkezidir. Her sene yaş üzüm mevsiminde buradan günde yüzlerce sandık üzüm yüklenip kamyonlarla ve Fevzipaşa tarikiyle Adana'ya sevkolunur.
Başpınar'ın yanı başında kulübemsi bir köy kahvesi var. Burası bütün otomobillerin durak yeridir. Bu kahvehanenin önünde küçük bir kavaklık var. Pınarın suyu içinden akan bu yer, yaz sıcaklarında dinlenecek ne yeşil bir yuva! Karşılayıcılar, hasretlilerini burada beklerler; göndericiler sevgililerini buradan uğurlarlar. Demek ki Başpınar, hasret kavuşturan ve sevgilileri ayıran bir yerdir. Burası acı ve tatlı hislerin cilvegâhıdır. Buradan geçenlerin gözlerinde bin hatıranın matemi veya süruru canlanır. Yüreği yanan yolcular hep burada ve bu kevser su ile yüreklerini serinletirler.
FOTOĞRAF 2: Ş. Sabri Yener
Başpınar'la Antep arasındaki şosenin en yüksek bir mahallinde "Antep gösteren" dediğimiz bir yer var. Şehre gelenler Antep'i en evvel buradan, şehirden ayrılanlar Antep'i en sonra buradan görürler. Buraya "Antep gösteren ve Antep kaybettiren" demek bence daha münasip olur. Hele geceleri, tekmil şehrin elektriklerini ilk önce buradan görenler şehri, şarktan garbe uzanmış bir nur sütunu sanarlar.
Her memleketin, her mevkiin bir Turusina'sı var. Bizim Başpınarımızın "Turu Tecellâ"sı da üstündeki lâhutî tepedir. Akşam üzeri güneşin buradan gurubunu görüpte birkaç dakika dalmamak için his denen devletliden nasibesiz olmak icap eder.
Başpınar hakkında bu kadar izahattan sonra dergimizin adına "Başpınar" dememiz de; onun gibi kudretli ve feyizli bir kaynak olması arzusundan doğmuş olduğu meydana çıkar. Çünkü “İsimler gökten iner.” derler.
Başpınar'ımıza Başpınar kadar uzun ömürler dileriz.
[1] Elektrik santralı bitişiğinde bir pınarın adı.
Yazan: Şakir Sabri YENER