İşittim ki doktor, Diyarbakır’ın,
Gayet güzel imiş (badem ezmesi)
Biraz lütfetseniz bize aşketsek…
İçimize doğsa ferah huzmesi.
Haca gitti buralarda baklava…
Künefe de düştü onun ardına.
Alıyoruz tatlı yerine havha,
Aman doktor çare mide derdine!
Birisi yer biri bakarsa doktor!
Bilirsin ki kıyamet ondan kopar!
Size var da bizlere niçin yoktu?
Aramızda hâlbuki tren de var!
Doktorum acele yetiştir lütfen;
Bu: hayırlı işte ol bize önder!
Tatlı hasreti ile öleceğim ben…
Ya sen gel, ya badem ilacı gönder.
Aziz doktorum Bay Mustafa Göğüş
Evvela hürmetlerimi sunarım. Sonra arzuhâlim şudur: Bazı insanlar şeker hastalığına tutulurlar. Ben ise bütün tatlılar hastalığına tutulmuş bir insanım.
Mübarekler hep birden ortadan kaybolunca her gece rüyamda görmeye başladım. Malûmaliniz “Müşâlübler, birbirini hatırlatır.. " diye rü'hiyatta bir kaide var. Rüyama giren bu mübarekler bazen komşu vilayetlerinkini haber getiriyorlar. Bu meyanda Diyarbakır'ınki de geldi. Bu vilayetin karpuzu meşhur olduğunu işitmiştim.
Sordum: "Sen karpuz musun?"
"Hayır." dedi. "Bana (badem ezmesi) derler; hemşeriniz kıymetli doktor Mustafa Göğüş beni iyi bilir, ondan sor!"
Benim de güzellikleri gördükçe şiir yazmak damarlarım kabarır; işte size şu satırları karalayıp sundum.
Bilvesile sizin ve rüyada aşığı olduğum badem ezmesinin gözlerinden hasretle öper, dört gözle yollarınızı beklerim.
27.01.1942
Hürmetkârınız
Şakir Sabri YENER
[1] Bu yazı, Sayın Doktorumuz Mustafa Göğüş Diyarbakır’da ……. askerliğini yaptığı sırada yazılmış ve mektup badem ezmesi olmuştur.