[1]

İşittim ki doktor, Diyarbakır’ım.

Gayet güzel imiş (badem ezmesi)

Biraz lütfetseniz bize aşketsek…

İçimize doğum ferah huzmesi.

Haca gitti buralarda baklava…

Künefe de düştü onun ardına.

Alıyoruz tatlı yerine havhe,

Aman doktor çare mide derdine!

Birisi yer biri bakarsa doktor!

Bilirsin ki kıyamet ondan kopar!

Size var da bizlere niçin yoktu?

Aramızda halbuki tren de var!

Doktorum acele yetiştir lütfen;

Bu: hayırlı işte ol bize önder!

Tatlı hasreti ile öleceğim ben…

Ya sen gel, ya badem ilacı gönder.

Aziz doktorum Bay Mustafa Göğüş

Evvela hürmetlerimi sunarım. Sonra arzuhalim şudur: Bazı insanlar şeker hastalığına tutulurlar. Ben ise bütün tatlılar hastalığına tutulmuş bir insanım.

Mübarekler hep birden ortadan kaybolunca her gece rüyamda görmeğe başladım. Mulumaliniz “Müşalübler, birbirini hatırlatır.. diye rühiyatta bir kaide var. Rüyama giren bu mübarekler bazen komşu vilayetlerinkini haber getiriyorlar. Bu meyanda Diyarbakırınki de geldi. Bu vilayetin karpuzu meşhur olduğunu işitmiştim.

Sordum: Sen karpuz musun?

Hayır dedi. Bana (Badem ezmesi) derler hemşeriniz kıymetli doktor Mustafa Göğüş beni iyi bilir, ondan sor!

Benim de güzellikleri gördükçe şiir yazmak damarlarım kabarır işte size şu satırları karalayıp sundum.

Bilvesile sizin ve rüyada aşığı olduğum badem ezmesinin gözlerinden hasretle öper, dört gözle yollarınızı beklerim.

27-1-1942

Hürmetkarınız

Şakir Sabri YENER


[1] Bu yazı Sayın Doktorumuz Mustafa Göğüş Diyarbakır’da ……. askerliğini yaptığı sırada yazılmış ve mektup badem ezmesi olmuştur.