Zeki Savcı’ya Erzincandan ayrılık

Halkalandı gözümde dumanla kalan yollar,

Yüreğini parçalar hicrana dalan yollar,

Ruhumda toplanıyor yakın mazi hisleri,

İçin, için kanıyor bu gönlüm dündenberi

Tırmanırken—Sipikör—dağını kamyonumuz,

Bağlanıyor sanki bir, bir boşluğa Sonumuz.

Bu güzel yurttan böyle her an uzaklaştıkça,

Histerim tutuşuyor bu ıstırap yaptıkça,

İstedim ki bu yollar bir yıl kadar uzasa,

Gözlerimden--Erzincan-Bir parça kaybolmasa

Kızgın güneş erirken ıztıraph yollarda,

Ne hazin ayrılıştı, ne acıklı bir veda,

Hem öyle bir ayrılış ki; içimde alevlendi,

Ufuklara ürperen pembe bir ışık indi,

Gidiyoruz ş mdi biz hangi karanlıklara?

Sağımdaki uçurum bahtım gibi kapkara,

Son köşeyi dönerken gözlerim yaşarıyor,

Sanki bu yollar bana etme gel gitme diyor,

Ey.. Kalbimin içinde kıvılcımlaşan yollar,

Benim bütün ruhumda hicranla yanan yollar.

Hatıramda duruyor—Bey tahtı, Varskit, Fırat, ([1])

Dolaşıyor içimde o tatlı geçen hayat,

Dumanla gamlanıyor kafamdaki acılar,

Bu kaybolan ufukta ne hazin bir sükûn var.

Işıksız geceler gibi hülyalarım simsiyah.

Gönlümdeki sızılar dudaklarımda bir ah,

Gençliğimde uyudu bu ayrılık çok erken,

Yaşarmıştı gözlerim son yamacı dönerken.

Damla damla ruhuma zehir katan bu yollar,

Dönüşü bir sevinçse ayrılığı kan yollar.

Kamyonumuz yollarda son hızını almıştı,

Annemin gözlerinde mazinin hüznü taştı,

Dedi ki; Kırk yıl evvel debenle bu beldedeydik,

Yine böyle ayrıldık, onu böyle sevmiştik,

Her nedense gelmiyor geçen acılar yâda,

Şimdi bir hicran oldu bu ayrılık bana da,

Ben de içten dertliyim oğlum senden daha çok,

Böyle kurulmuş dünya hiç bir şeyin sonu yok,

Hayat bu, geçer dedi sankı yalandı yollar,

Gözlerimden damlıyan yaşlarla yandı yollar.

S. ŞEVLUĞ


[1] Erzincan mesireleri