Vaktile Gaziantep gazetesinin bir nüshasında “Asıl Cahil Kim” başlıklı bir yazı yazmıştım, ve bu yazıyı “Asıl cahil istikbalini temin edemiyendir.” Cümlesile bitirmiştim. Bu iddiamı, İmam Gazâlinin: “Dinin nizamı, ancak dünyanın nizamile kaimdir.” Sözile de tesvik vetmiştim. O zaman kudretli bir şairimiz buna cevap vermiş ve fazilette niçin bu kadar usanç getirdiğimi sormuş. Şair Akif’in, Abdülhak Hamidin de mi cahil olduklarını yazmıştı. Bende o zaman bu yazıya karşılık olarak su kıt’aya yazmış, her nedense yayınlamamıştım. Eski defteri karıştırırken gözüme ilişti; simdi yazıyorum:

Kıt’a

Faziletmend olan yoksulsa, az çok naaksıs insandır;

Riyz-ı ilmi âb-I servete kandırma lâzımdır,

Fakî âlimle câhil agniyâ hep tekkanattırlar;

Demek irfanı devletle kanatlandırma lâzımdır.

Tercümesi:

Bilginler, eğer yoksulsalar az çok eksik insanlardır.

İlim bahçelerini varlık suyuna kandırmak gerek.

Yoksul ilim adamlarile, yoksul zenginler, her ikisi de tek kanattırlar. Demek ki bilgiyi zenginlikle kanatlandırmak gerektir.