GEREK Hititler ve gerekse Haçlılar hariçten gelecek hücumlara mukavemet etmek ve gerek yerlilere hâkim alabilmek için bu müstahkem mevkilerde oturmak mecburiyetinde kalmışlardı.

Buraları zapt etmiş olan Asurilerin limanını hatırlıyalım. Hama Krallığınla Şimalinde bulunan Dit—Adini’nin merkezi Fırat kenarındaki (Til—Baraip—Bilecik) şehri idi. Bundan başka Til—Haşiri (Telbaşar) Dabigu ve Menbiç veyahut Mabboğ Bit—Adini'den sayılıyordu.

Hulâsa olarak (Bit) adı Aşariler tarafından orta Fıratın her iki sahilini işgâl eden mıntıkaya verilen bir isimdi. Bazı Asuriyatçılara göre (Babigu) şehri bugünkü (Dehlek) köyü olması muhtemeldir. Bit—Adini her tarafı kaleler ve kasabalarla dola idi. Dağlık olan bu havali çok mahsuldar ve bereketli bir toprağa malikti.

E. Ungerin ayni eserinde Asur devletinin yükselme devresini gösteren bir cetvel vardır. Buna nazaran Asuriler Milâttan evvel 718 senesinde Tebal yani bu günkü (Elbistan)a hareketi askeriye yapmışlar ve 712 yılında da (Malidya — Malatya), 711 yılında da Gorgunda (Markasi—Maraş)ı Fethetmişlerdir. Bu cetvele nazaran Karkamış—Crabuluıun zaptı da Milâttan önce 717 senesinde vaki olmuştur.

Romalılar Devrinde Antep

Romalılar Devrinde Dolihe

Bilhassa büyük ehemmiyeti haiz bir şehirdi, Yukarıda da verdiğimiz izahata nazaran burası ayrıca geniş bir mezhebin yayılma yeri olmuştur. Romalılar zamanında (Yukarı Suriye) muhtelif zamanlarda muhtelif kısımlara ayrılmıştı.

Daha evvelce Makedonyalılar zamanında Antep havalisi Antiyehya mıntıkasına bağlanmıştı. Romalılar zamanında ise Amanos ve Fırat arasında kalan bu havaliye (Komegen) adını vermişlerdi. Daha evvel Asuriler devleti bu havaliye (Kımmuh) adı vermişlerdi. Komegen’in Cenubi Şarkisinda da Cyrrhestigue adı veriliyordu. Bu isim bugün Bağdat Şimalindfifar hatının geçtiği yerin Şimalinde ki Yukarı Suriye kısmına verilen addır. Amonos dağlarından Fırata kadar uzanan ve Torosların Cenup mıntıkasının ihtiva ettiği arazi de buraya ait sayılır. ([1]) Bu mıntıka bilhassa meyva ve zeytin yetiştirirdi. Suriye’nin diğer kısımları (Iigranes) tarafından zaptedildiği hal de buraya ufak bir Kraliyet bırakılmıştı. ([2])

Bu Krallık Antiohie Ad — Taurum idi. Burası Amanos mıntıkası üzerinde bulunuyordu. Burası büyük bir ihtimal ile bugünkü Antep olarak kabul ediliyorsa da Mennert bunu reddederek Antebi kadim (Doliehe)nin mevkiinde arar. Deliche ki daha Cenubi Şarkiye Germanicia dan (Zeugma—Balkis)e giden yol üzerinde bulunuyordu. ([3])

Suriye bir Roma eyaleti olduktan sonra teşekkül eden Antiohia Ad Taurum bir hayli zaman yaşamıştır. Bu krallığın bulunduğu havalide iki mühim nehir vardı ki bunlardan birinin adı Chalus—Kovejik idi. Bu nehirde birçok balıklar bulunuyordu. Suriyeliler bu balıklârı mukaddes saydıkları için asla avlamazlardı.

İkinci nehir ise Dardax nehridir ki burası büyük bir ihtimalle bu günkü Sacır nehridir.

Avrupa ve Afrika vilâyetlerinde birçok kıymetli abidelere hep bu ad verilmiştir. Şimdiye kadar gerek bu heykel ve gerek bu din hakkında birçok neşriyatta bulunulmuştur. Suriye’den gelen Aeus Dolichenoş heykeli ki şimdiye kadar hakkında neşriyatta bulunulamamıştır. Rene Duşscud’nun fotoğrafisine nazaran 19 cm. ve 45,5 cm. enliğinde bu heykel Maraşla Birecik arasında bulunmuştur. Bulunan bu eser Romalılar zamanındaki Germanicia ile Zeuyma arasındaki yollar üzerinde bulunmuş demektir. Deliche’ye ait olan bu eser bir boğa sırtı üzerinde olup sağa doğru yönelmiş bir vaziyette ayakta duran sakallı bir ilâhı andırmaktadır. Başında Frijiyalıların takyesini andıran bir takya üzerinde de dizlerine kadar inen Romalı bir askerin kostümü bulunmaktadır.

Maraş’ta bulunan diğer bir alçak kabartma da birinci asra aid bir eserdir. Bu bir Acem kostomünün geymiş pir Kommagene kralını göstermekte ve Daius’un metbe gibi görünmektedir. Doliche’nin dağlardaki büyük mabedinde resmedilmiş olan Zeus fırat kısmında Roma sembolünü ifade eder. Doliche mezhebi bu havalideki vilâyetlerin dini varlığını gösterir.

Avrupaya bu mezhep bazı istihalelerle gitmiştir. Avrupada Dolichhe’ye aid bir eser Tuna üzerinde Carnuptum’da bulunmuştur. Bu eserde bir boğa üzerinde bulunmaktadır. Dolicbe mabedinde ibadet halinde bulunan bir kraliçeye rastlanır. Latin lisanında bulunan (İuna Reğina) denilmektedir.

Dülük baba ve türbesinde metodik bir hafriyat yapılacak olursa daha kıymetli şeyler bulacağımızı ümit ederiz. ([4])

Paris’te Luvre Müzesi Şark Eserleri kısmı muhafızlarından değerli âlim Dr. Conteneu (Eski şark milletleri Arkeolojisi El Kitabı) adlı eserinde bu mesele hakkında ansiklopedilerin verdiği malumatı tekrarlamakta ve şöyle yazmaktadır.

Dolichenius-Dolchunus Tuna havalisinde keşfolunan bazı abidelerden zuhur eden Jupite’rin bir adıdır. Menşei Suriye olan bu tanrının mezhebi Tuna havalisine Şarktan gelen Roma Legion alayları tarafından getirilmiştir. Bu abidelerin en şayanı dikkati.1815. Senesinde Macaristan’da Talnia kontluğunda bulunan Kömlöd kasabası yakınında bulunan ve peşte milli müzesinde muhafaza altına alınmıştır. Bu piramid şeklinde olup gümüş kaplı bronzdan yapılmıştır. Bu eserin bir adak olduğu görülmektedir. Burada görünen ilâh başında miğfer taşımakta vucudunda zırh bulunmakta, çekiç ve şimşek ile müseliah olarak bir boğanın sırtında ayakta durmaktadır. Bu ilahın bütün sembolleri askeri sembollerden birçok ilâhların temsil ettikleri gibi ibadettir. Kaidesinde şu kitabe vardır:

Lovi Dolceheno

Dolicheniüs coğrafi bir unvandır ki herhalde Suriye’de bulunan ve eski birçok müellifler tarafından Doliche denilen yer olup burası Dülük şehrinin bulunduğu yerdir. Orada ve Hierapolis yanında veya Antonin mabedindeki Jüpiter namı altında ibadet edilirdi ve Jüpiter Dolichenius’un menşeini orada aramalıdır. ([5])

Yukarda birçok sikkeler üzerinde de bu ilaha ait misallara rastlandığını yazmıştık M. Ernest Babelon'un 5 Commagene de Yunan, Suriye ve Ermeni kralları meskukat kataluğu) adlı eserinde şu malûmata rastlamaktayız:

Bazı sikkelerin üzerinde görülen levhaları izah edelim. Bu sikkeler aşağıda adları yazılan krallara ait bulunmaktadır.

AleXandre 1. Bala Demetrius 11. Nicator Antiochus VII. lidete Alakxsandre 11. Zebina Antiochus VilI Grypus,lX, Commagenn.

Tarsusun müstakil sikkeleri üzerinde bu adlara tesadüf edilir, bundan anlaşılıyor ki bu sikkelerin üzerindeki levhalar bu şehirde bulunan bir abidenin ismidir. Suriye kralları sikkelerini bu şehrin atölyelerinde kestirmişlerdir. Aynı zamanda bu zikkelerin Doliche adını verdiğimiz yerde de kesilmiş olması ihtimal dahilindedir.

(DEVAMI VAR)


[1] opogıaphıe Historıgue de La Syrie Antigue et Medievale Rene Dussaud Pa ris. 1927. Sa. 46-467-468

[2] Handbuobe der A İten Geegrapihe Leipıîg 1844 Forbigrin Tarihi, Coğrafyası Sa. 641 Not 82

[3] Forbiger eski Coğrafya el kitabı sa. 653 Net. 8.

[4] Etudes Seyriennes Şilt 1. Sahife 379. Paris 19l7 Franz Cumont

[5] Manuel D’Araheologie Orien- tal Cild 1 Sahife 311 Paris 1927 Dr. Contenau